Mesajı Okuyun
Old 27-08-2009, 22:18   #53
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Nüfus Kanunu Kürtaj Hakkı Önünde Engel

Dr. İşlegen'e göre kadının kürtaj hakkının ihlaline yönelik tedbir olarak yeni TCK'nin baz alınması, Aile Planlama Merkezlerinin çoğaltılması, hekimlerin sigortalanmasında kürtajın da dahil edilmesi gerek.


Son günlerde "eş izni", "evli olmamak" üzerinden yürütülen "kürtaj" tartışmalarını İstanbul Tabip Odası (İTO) Kadın Hakları Çalışmaları Grubu'ndan Dr. Yeşim İşlegen'e sorduk.

İşlegen'e göre en büyük sorun Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun.

Söz konusu yasaya göre kadın evliyse eşin izni gerekiyor.

İşlegen "Aslında yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bu madde değişmiş oldu, eş iznini zorunlu kılmıyor ve doğrusu hekimin güncel olan yasaya göre hareket etmesi gerekir" diyor ama hekimi kısıtlayan hususlara da işaret ediyor:

TCK'nin "Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma" bölümü altında "eş izni" ifadesi yok.


"Eğer kadın evliyse ve gebeliğini eşinden izinsiz sonlandırmışsa eşi hukuki olarak şikayetçi olduğunda yasa hekimi cezalandırılıyor. Dolayısıyla uygulamada hekimler yeni TCK'yi baz alarak hareket etmek istemiyor."

İşlegen devlet hastanelerinde kürtajın hep sorun olduğunu ancak Aile Planlaması Merkezleri üzerinden gerçekleştirilebildiğini, günümüzdeyse Aile Planlaması birimlerinin sayılarının çoğaltılması gerektiğini söylüyor.

İstanbul'da 38 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi var.

"Mevzuata göre hekimlerin sigortalanmasında kötü uygulamalı kürtajdan doğan komplikasyonların tazminatının kapsama alınmaması kürtajın gerçekleşmesinde engelleyici faktörler olmaya devam ediyor."

Bu durumda kürtaj sırasında kadın, hekim hatasından kaynaklı sağlık sorunu yaşadığında yargıya başvurup tazminat kazandıysa hekimin sigortası zararı karşılamıyor.

Yeni çağın eğilimlerine de değinen Doktor İşlegen, embriyo hakları odaklı eğilimlerin kadının kürtaj hakkına endişeyle bakılmasında rol oynadığı kanaatinde.

"Hem etik hem ekonomik hem de ideolojik anlamda pek çok engelle karşılaşabiliyoruz. Sermayenin el değiştirip islami burjuvanın güçlenmesiyle özel hastanelerde muhafazakarlığa bağlı keyfi uygulamalar söz konusu olabiliyor."

Tecavüz sonucu gebelik
Tıbbı ve yasal açıdan gebelik 10. haftayı geçmemişse kürtajın kadının hür iradesine bağlı olduğunu savunan İşlegen "Eğer gebelikte 10 haftadan fazla bir süre söz konuysa hekimin reddetme hakkı vardır" diyor ancak ayrıcalıklı ve tartışılan gebeliklerin de olduğunu anlatıyor.

"Adli açıdan tecavüz sonucu gebeliklerde kadının kürtaj olması için tecavüzü belgelemesi gerekiyor. Adli Tıp Kurumu 18 yaşın altındaki tecavüz mağduru çocuklar için 'çabuk' rapor çıkarsa da tecavüze maruz kalan gebe kadınlar için aynı hızla çalışmıyor. Üstelik 18 yaşın altındaki çocukların gebelikleri sonlandırılsa da yaşadığı travmaya dair herhangi bir çalışma yürütülemiyor. Bunun bir nedeni de Tecavüz Kriz Merkezlerinin olmaması."

Yasaya göre tecavüz sonucu hamilelikte sınır 20 hafta tutuluyor:

TCK Madde 99/6: Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.

18 yaşın altında gebe kalan kişiler kürtaj olmak istediklerinde yasaya göre velilerinin izni gerekiyor. Reşit kadınların izne ihtiyacı olmadığının altını çizen doktor İşlegen "Eğer 10 haftayı geçirmemişlerse, evli-bekar fark etmeksizin talepleri kabul edilmiyorsa Aile Planlaması Merkezlerine gitmemeliler. Merkezler kürtajı gerçekleştirmek zorunda" diye uyarıyor.

"Evli/evli olmayan tartışmasına gelince 'evlilik dışı gebelik gayrimeşru' diyen zihniyet kabul edilemez. Bu zihniyet çekirdek aileyi unsur olarak gözeten sağlık üreticilerinin zihniyeti."

İşlegen'in önerileri şöyle:

* Nüfus Kanunu'ndaki evli kadınların kürtaj olmaları için eşlerinden izin almaları gerektiğine dair hüküm iptal edilmeli.

* Aile Planlaması Merkezlerinin sayıları arttırılmalı.

* Kadınların kürtaj talepleri gerçekleştiği zaman buna kimsenin müdahil olamayacağı bir çerçeve çizilmeli.

* Uluslararası Hekim Sigorta sistemininde hekimin uygulama hatalarına kürtajın da dahil edilmesi gerek.

Son olarak embriyo hakları tartışmasını İşlegen şöyle değerlendiriyor.

"Materyalist açıdan çok net. Kadının gebeliğini sürdürüp sürdürmemesi embriyoya danışarak alacağı bir karar değil. Embriyo kadının bir uzantısıdır. Karar hakkı kadınındır."
(EZÖ)Emine ÖZCAN [İstanbul - BİA Haber Merkezi26 Ağustos 2009, Çarşamba

http://www.bianet.org/bianet/kadin/1...a-kisitlaniyor