Mesajı Okuyun
Old 22-12-2007, 15:05   #2
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Merhaba Sayinin Mutlak Adalet,

bence Anayasa'da, kisisel verilerin üzerinde kisinin haklarinin acik bir sekilde koruma altina alinmis olmasi isabetlidir. Böylelikle bu hakkin sinirlari hak sahipleri ve hakka saldirida bulunacak yetkililer icin Anayasa eliyle acikca düzenlenmis olmakta, hakkin baska hangi hakka dayali olarak dogdugu ve kapsaminin belirlenmesi böylelikle bilimsel cevrelere birakilmamaktadir. Bu bence en cok kanunlarin anayasaya uygunlugu denetimi sirasinda faydali olacaktir. Ayrica, hakkin iceriginin yargi kararlariyla degistirilmesinin de önüne gecil mis olacaktir. Bu nedenle ben bu derece önemli ve keyfi kullanima acik bir hakkin acik bir sekilde Anayasada yer almasini olumlu karsiliyorum.

Almanya'da bu hak, bizdeki 17 maddeye denk gelen 2. maddeye dayandirilmarmaktadir. Herkesin, kendi iletisiminin, bilgilerinin yani genel anlamda kisisel verilerinin icerigini belirleme, bunlari sadece kendi belirledigi kisilerle paylasma, kendi belirledigi sayida kisilere yayma vs. konusunda hak sahibi olmasi onun kisiliginin ayrilmaz bir parcasi olarak görülmektedir. Bu nedenle de kisisel verilerin ele gecirilmesi, kaydedilmesi ve saklanmasi, kisinin kisiligine bir saldiri olarak kabul edilmekte, bu da söyledigim gibi Alman Anayasa'nida düzenlenen "herkes, kisiligini özgür bir sekilde gelistirmek hakki vardir" diyen 2. maddesinde ve ayrica "insan öz sayginligina dokunululamaz" diyen 1. maddesinin yorumundan cikarilmaktadir. Ki bu yorumu da yapan 1970'li yillarda Alman Anayasa Mahkemesi olmustur. Simdiye kadar da Alman bilimsel cevreleri ve Yargisi bu hakkin kapsamini belirlemislerdir. Ancak su unutlulmamalidir ki, bu hak Anayasada acik bir sekilde belirlenmedigi zaman, yine yargi ictihatlariyla üzerinde degisiklikler yapilmasi mümkündür.

Saygilarimla
Gülsün

MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.