Mesajı Okuyun
Old 13-07-2007, 17:15   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bence ortada haksız fiil durumu var. Adli yargıda tazminat davası açılmalı ,birde boru hattını döşeyen idare belediyemi , yoksa Botaş mı , veya yüklenici firma mı? Bunları sağlıklı tespit etmeli. Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12956

K. 2004/13232

T. 13.12.2004

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının doğalgaz çalışması sırasında, trafik işaret ve levhalarının bulundurmaması nedeniyle müvekkilinin idaresindeki aracıyla takla atarak maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini iddia ederek 15.000.000.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tespit tutanağının gerçekleri yansıtmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu ve haksız fiilden kaynaklanan istemin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince, davanın kabulü ile 15.000.000.000 TL tazminatın 24.7.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ : Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır. Davaya konu edilen zararlandırıcı eylemin iki yönlü trafiğe açık bir yol üzerinde meydana geldiği belirgindir. Karayolu üzerinde meydana gelen trafik kazalarında 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası uygulanır. Belirtilen yasanın 109.maddesine göre motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepleri zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Olayımızda trafik kazası 24.7.2001 tarihinde vuku bulmuş olup, dava iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 18.7.2003 tarihinde açılmıştır. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 810.100.000.TL peşin alınan harcın onama harcına mahsubuna 13.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.