Mesajı Okuyun
Old 02-08-2006, 18:50   #1
nephilis

 
Soru Borçlar Kanunu 366. madde hakkında bir soru ?

Merhabalar;
Bir konuda siz meslektaşlarımın görüşlerini almak istiyorum.Olay şu;

A Ltd. şirketi, müvekilim B Ltd. şirketine, eser sözleşmesine dayalı bir işin yapılmasından kaynaklı bir alacak davası açıyor.Dava dilekçesinde işin yapımı için normalde anlaşılan birim fiyatlardan çok daha yüksek fiyatlar üzerinden bir meblağ çıkarıp buna KDV, geçmiş günler faizi vs. ekleyerek şişiriyor.Ve işsahibince yapılan ödemeyi mahsup ederek bakiye kısmın ödenmesine hükmedilmesini talep ediyor.(Normalde mahsup ettiği ödeme aslında anlaşılan birim fiyattan hesaplanan tutarın tamamı.)Ortada yazılı bir sözleşme yok, anlaşma sözlü yapılmış.Şimdi sorum şu;

A-) Acaba sözleşmeye bir itiraz da bulunmayıp sadece bedele mi bir itirazda bulunsak ?
Ki bu durumda BK.md. 366 devreye giriyor ve Yargıtayın bu konudaki görüşü de '' İşin yapıldığı tarihteki mahalli rayiç fiyatların bilirkişiye tespit ettirilip hesaplanacak tutardan ödenen kısmın mahsup edilerek kalan miktara hükmedilmesi gerektiği '' yönünde..( rayiç bedel ödenen miktardan fazla çıkarsa tabi.)

B-) Yoksa ortada yazılı bir sözleşme olmadığından akdi ilişkiyi tümden inkar edip HUMK 288 vd.ki prosedürün uygulanmasını mı sağlasak ? Ki Yargıtayın bu konudaki görüşü '' Akdi ilişkiyi gösteren yazılı belge sunamayıp, karşı tarafçada muvafakat gösterilmediği için tanık dinletemeyen davacı yükleniciye yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi '' yönünde..

Siz davalı işsahibi vekili olsaydınız hangi yola başvururdunuz?