Mesajı Okuyun
Old 16-01-2006, 15:34   #4
denipre

 
Varsayılan

Öncelikle sayın Akpınar ve Toprak'a açıklamalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Açıklamalar ışığında öncelikle eylemin adli veya idariliğinin tartışılması gerekecek.Polis kaçan bir grubu kovalıyor ve grup içinden kaçan birisini yakalıyor.Grup arkadaşlarını kurtarmak maksadıyla polise saldırıyor,polisin silahını almaya çalışıyor,bu arada silah yere doğru bir el ateş alıyor ve grup içindeki küçüğü sağ diz üstünden yaralıyor.Tabii bu polis senaryosu.Aşağı yukarı polis elinden çıktığı belli olan tanık ifadeleride bu doğrultuda.Elimizdeki yadsınamayacak en önemli kanıt olay yeri inceleme raporu.Kovanın bulunduğu yerle küçüğün yaralandığı kan izlerinin bulunduğu nokta arasında 8-10 metre mesafe var.Yani kurşun arkadan uzak mesafeden atılmış.Adli raporda da sağ üst orta arka ve yan kısımda giriş çıkış deliği olduğu belirtilmiş.
Bu durumda polis açısında suç oluşmuş kaçan gruba müdahale ediliyor yani adli görevi söz konusu olacak. Bu saptama ışığında sanırım görev açısından yalnızca adli mahkemeler mi görevli olacak.Zira idarenin hizmet kusurundan ziyade personelin şahsi kusuru söz konusu.Ancak çekindiğim nokta genelde bu minvalde adli yargı yerinde açılan davalarda görevsizlik kararı verilmesi.Yoksa tazminat açısından ıslahın kurumu işletilebildiğinden bu yola tevessül etmenin daha faydalı olacağı kesin.Bu konuda görüşlerinizi bekliyorum.
Ne olursa olsun, sorunun cevabı aslında sayın TopraK'ında belirttiği üzere birey için mi devlet yokda devlet için mi birey sorusunun yanıtında gizli sanırım.
Saygılar...