Mesajı Okuyun
Old 03-02-2004, 23:17   #14
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Çaba,
Konunun şimdiye kadar tartışıldığı iki boyut vardı,
● Birincisi bazı idari yetkililerin yetki sınırlarını aşarak zanlı bir kişiyi teşhir etmeleri,
● ikincisi teşhir edilen bu kişinin bir kadın olması

Siz olaya üçüncü bir boyut getirdiniz:
● teşhir edilen zanlının bir yabancı olması

Konu hakkindaki düşüncelerimi kısaca belirtmek ıstiyorum:

● Anayasa Madde 38: Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Afrikadaki vahşi hayvan avcısı pozu ile (filmlerde sizde görmüşsünüzdür, vahşi havyan avcıları, ellerinde tüfekleri, çizmeli ayaklarını leşin üzerine koyup, hatıra fotoğrafları çekerler) bir zanlıyı teşhir eden kimseler, yetki sınırlarını aşarak kanun önünde zanlı sayılan bir kimseyi teşhir etmekle onu cezalandırıyorlar. İdarenin, emniyetin görevi sadece zanlıları yakalamaktır, cezalandırmak değil.

Ben idari yetkililerimizin zanlı kişi kadın kadın olduğu için onu teşhir ettikleri fikrinde değilim. Aynı durumuda bir erkek olsaydı onuda teşhir ederlerdi. Arada belki biraz nüans farkı olurdu, ahlaki çöküşümüzün çıbanbaşını ortaya çıkardık havasına girmezlerdi belki.

Gelelim sizin tartışmaya getirdiğiniz boyuta.

Alıntı:
Hastaligin bulastigi belirtilen 1335 kisinin cinsiyeti erkek te olsa haklari yok mudur? Hemde bu ülkenin insanlarinin.


Alıntı:
1335 Kisinin ve eslerinin hastaliktan haberdar olma haklarinin bir Ukraynalinin teshir edilmesinden daha önemli oldugunu söylüyorum.


Yazdıklarınızdan ülkesini milletini seven birisi olduğunuz sonucunu çıkarıyorum. Yalnız ülkesini ve ülkesinin insanlarını sevmek, diğer insanların bizim insanlarımızdan daha az değerli olduğu sonucuna götürmemelidir. İnsani değerler bir bütündür ve bütün insanlar sadece insan oldukları için bir değerleri vardır. Bir Ukraynalı değilde bir Türk Vatandaşı teşhir edilmiş olsaydı tavrınız ne olurdu? Laz, Çerkez, Arap, Ermeni, Kürt, Boşnak, Yahudi diye ayırımmı yapardınız? Bir Avrupalı teşhir edilmiş olsaydı ne olurdu?

Burada belirtmek istediğim bir konu var, Avrupadaki Türk Vatandaşlarının yakından tanıdğı bir durum var. Oralardaki dinci ve milliyetçi çevreler Türklere ikinci insan muamelesi yaparlar, dua edelimki böyleleri azınlıktadır, yoksa halimiz duman. Ülkemdeki bir kimsenin Ukraynalı bir kadın daha az haklara sahip olmalıdır iması, zoruma gitti doğrusu.

İsterseniz Anayasamızı konuşturalım. Anayasanın insanlara tanıdığı haklar ikiye ayrılıyor:
● Anayasa Madde 17 ve devamı, herkese tanınan haklar:
bunlar temel hak ve hürriyetlerdür. Herkese tanımlanması ile Anayasa bu haklardan yerli veya yabancı ayırımı yapılmaksızın herkesin faydalanacağını belirtmektedir.
● vatandaşlara tanınan haklar: Anayasanın özellikle dördüncü bölümünde yer alan haklardır. Bu haklardan sadece Türk Vatandaşları faydalanabilir.

Hakların bu şekilde ayırımı hemen hemen bütün demokratik ülkelerde vardır. Hiç bir demokratik ülkede herhangi bir ülkenin vatandaşları az, diğerininkiler daha fazla cezaya çarptırılır diye bir kural yoktur.
Anayasanın 10 uncu Maddesindede belirtildiği gibi:
Alıntı:
Herkes dil, irk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayirim gözetilmeksizin kanun önünde esittir.
Hiçbir kisiye, aileye, zümreye veya sinifa imtiyaz taninamaz.

Anayasa gördüğünüz gibi Türk Ukraynalıdan daha eşittir diye bir şey belirtmiyor. Sizde bir hukukçu olarak, yerli yabancı, Türk Ukraynalı ayırımı yapmadan, Anayasanın tanıdığı temel hak ve özgürlükleri herkes için geçerli sayın lütfen. Ve birileri cezalandırılacaklarsa bırakın mahkemeler cezalandırsın, valiler veya emniyet müdürleri değil.

Saygılarımla