Mesajı Okuyun
Old 24-12-2020, 19:34   #6
avukat.fks

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
818 sayılı BK. m.60/1,c.2’deki (6098 sayılı TBK.72/1,c.2’deki) “ceza yasaları uyarınca daha uzun süreli zamanaşımı” için kısaca “ceza zamanaşımı” denilmekte ise de, Ceza Yasalarında iki tür “zamanaşımı” yer almış olup, bunlardan birincisi dava açabilme sürelerini belirleyen “ceza davası zamanaşımı” ve öteki devletin cezalandırma hakkına ilişkin “ceza zamanaşımı”dır.

Hukuk mahkemelerinde açılacak tazminat davalarında, Borçlar Yasası 60/2.maddesi gereği uygulanacak olan ceza zamanaşımı süresi, yukarda açıklanan birincisi, yani “ceza davası zamanaşımı” süreleridir.
Ceza davası zamanaşımı süreleri, yürürlükten kalkan eski 765 sayılı TCK’nun 102.maddesinde yer almıştır.
Yeni 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise öncekinden farklı olarak madde başlıkları konulmuş olup, (eski 102.maddenin karşılığı olan) 66. maddenin başlığı “dava zamanaşımı”dır.

BK.mad.60/2 uyarınca, ceza davası zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış ya da mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli değildir. Yalnızca haksız eylemin suç niteliğini taşıması yeterlidir.HGK.06.05.2009, E.2009/3-10 - K.2009/178)

Ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ceza davası açılmış bulunması gerekmediği gibi; mahkumiyet kararı verilmiş olması da koşul değildir.4.HD.14.06.2004, E.2004/1183 - K.2004/7711)

Ceza davası zamanaşımının uygulanması için haksız eylemin sadece suç niteliğinde olması yeterlidir. Bu zamanaşımının uygulanabilmesi için eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi, sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması hali de buna engel değildir.4.HD.08.07.1986, 4736-5453 (YKD.1986/11-1621)


III. DAVA ZAMANAŞIMI
Zamanaşımı, netice itibariyle, devletin yargılama hakkının sona ermesi gibi bir sonuç doğurması nedeniyle, soruşturma, kovuşturma, istinaf ve temyiz aşamalarının tümünde re’sen nazara alınır.
Verilen bir karar kesinleşip hüküm halini alıncaya kadar, dava zamanaşımı cereyan eder.
Karar kesinleşip hüküm halini aldıktan sonra işlemeye başlayan zamanaşımı ise, ceza zamanaşımıdır.

B.5237 Sayılı Yeni Türk Ceza Kanununda Dava Zamanaşımı Süreleri

5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununda dava zamanaşımı süreleri, suçlar arasında cürüm ve kabahat ayrımının kaldırılmış olmasına ve çeşitli ceza yaptırımlarına ilişkin getirilen yeni hükümlere paralel olarak, bu Kanunun 66. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında şu şekilde düzenlenmiştir;
“Dava zamanaşımı
MADDE 66. - (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/8 md.) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.
(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.
(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmaz.

Bu durumda ceza yargılamasının sona ermesi kararın kesinleşmesinin de bir etkisi yok değil mi? Yani 8 yıl ise 8 yıl içinde tazminat davası açılmalı, ceza davasının derdest olup olmaması önemli değil?