Mesajı Okuyun
Old 10-11-2010, 23:44   #7
Av. Eyyüp TEKİN

 
Varsayılan tapu sicilinin düzeltilmesi davası

Mrb arkdaşlar.Tapu sicilinin düzeltilmesi davası aşağıda sunumuş olduğum yargıtay ilamındana da anlaşılacağı üzere sadece devlet aleyhine açılabilen bir dava olmayıp kaydın diğer maliklerine karşı da açılabilmektedir.
T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/11760
Karar: 2007/13842
Karar Tarihi: 12.01.2007

ÖZET: Tapu sicilindeki yanlışlığın düzeltilmesi kaydın diğer malikleri hasım gösterilmek suretiyle dava konusu yapılabilir. Bu gibi davalarda görevi tapu sicilinin tutmaktan ibaret ve mülkiyet hakkı sahibi olmayan tapu idaresine husumet düşmez. Davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet noktasından reddi yerine davada hasım sayılarak yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

(4721 S. K. m. 1027)

Dava: Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında hatalı yazımın düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.04.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Halit Ü. ve Tapu Sicil Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacılar tapulama çalışması sırasında 1057 ve 1058 parsellerin dayanağı olan İskan tapu kayıtlarının hatalı uygulandığını bu uygulamaya karşı kadastro komisyonuna itiraz edildiğini, komisyonun hatayı giderdiğini, ancak kütük üzerine belgelere aykırı olarak tescil yapılmak suretiyle tapu kaydı tesis edildiğini, 1057 ve 1058 parseller kayıtlarının kesinleşen komisyon kararında yazılı olduğu şekilde tapuya tescilini istemiştir.

Davalılar davanın reddini savunmuş,

Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan Halit Ü. ile Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir.

Tüm dosya kapsamıyla 1057 ve 1058 parseller sicilinin kesinleşen komisyon kararında belirlenen şekli ile oluşturulması gerekirken, sicilin komisyon kararına göre değil, tapulamada belirlenen şekilde tesis edildiği sabittir. Davacılar kütük üzerindeki yanılgılı tescilin Türk Medeni Kanunun 1027. maddesine dayanılarak kaydın diğer ilgili maliklerini hasım göstermek suretiyle düzeltilmesini isteyebilir.

1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılardan Halit Ü.'ın bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün temyiz itirazlarına gelince;

Az yukarıda sözü edildiği üzere, Türk Medeni Kanunun 1027. maddesine dayanılarak tapu sicilindeki yanlışlığın düzeltilmesi kaydın diğer malikleri hasım gösterilmek suretiyle dava konusu yapılabilir. Bu gibi davalarda görevi tapu sicilinin tutmaktan ibaret ve mülkiyet hakkı sahibi olmayan tapu idaresine husumet düşmez. Davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet noktasından reddi yerine davada hasım sayılarak yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, 2.bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Ayrıca şunu da eklemek isterim ki tapu iptali ve tescili davası kararın icrası babında tapu sicilinin düzeltilmesi davasından daha bir meşakkatli olmaktadır.bu nedenle sicilin düzeltilmesi yoluna gidilmesi daha uygun olacaktır.Düz mantıkla da düşünecek olursak sübut anlamında kayıt malikinin doğum tarihinin yanlış olduğunu isbat etmek kaydın başkası adına değil de kendi adına olması gerektiğini istemekten daha yeğdir.Saygılar....