Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 13:37   #7
ocean10

 
Varsayılan

cevaplarınız için teşekkür ederim,şöyle bir karar buldum,paylaşayım istedim
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
1977/291
Karar No.
1977/1473
Tarihi
21.02.1977


743-TÜRK KANUNU MEDENİSİ/507


ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ
TENKİS
MAHFUZ HİSSEYE TECAVÜZ
ÖLÜME BAĞLI OLMAYAN BAĞIŞLAR


ÖZET
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİ İVAZLI SÖZLEŞMELERDEN OLUP, İVAZ TEMLİKDE BULUNAN KİŞİNİN ÖLÜNCEYE KADAR BAKIP GÖZETİLMESİNDEN İBARETTİR. BAKIP GÖZETME KONUSU GERÇEĞE DAYANMADIĞI ZAMAN KARŞILIKSIZ BİR SÖZLEŞME MEYDANA GELİR. BİR KİMSENİN, ANASINA, BABASINA VEYA EŞİNE BAKIP YARDIM ETMESİ AHLÂKİ BİR GÖREVDİR. ANCAK GÖREVİN SINIRI AŞILDIĞI, BAKIP GÖZETEN İÇİN BU DURUM BİR KÜLFET TEŞKİL ETTİĞİ ZAMAN, HİZMETİN KARŞILIĞINDA BİR ŞEY İSTENMESİ HUKUKA UYGUN DÜŞER. ANCAK, BÜYÜK BİR SERVETİN NAKLİNE YOL AÇACAK ŞEKİLDE BİR MUAMELE YAPILMASI SAKLI PAYI GİDERME KASDININ OBJEKTİF DELİLİ SAYILIR.


DAVA VE KARAR : Mehmet Aydemir ile Mustafa Aydemir ve Nergis Konya arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle,

Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle saklı paya tecavüz edildiğinden dolayı tenkise ilişkindir. Davalı taraf, miras bırakanın saklı payı gidermek kastiyle hareket etmediğini, kendisine bakılmasını sağlamak için dava konusu taşınmazları verdiğini, bu suretle ivazlı bir temlik söz konusu olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

Gerçekten ölünceye kadar bakma akti ivazlı sözleşmelerden olup ivaz temlikte bulunan kişinin ölünceye kadar bakıp gözetilmesinden ibarettir. Bakıp gözetme hususu gerçeğe dayanmadığı zaman karşılıksız bir sözleşme meydana gelir. Böylece gizli bağış söz konusu olur ki, bu, takdirde Medenî Kanunun 507. maddesinin son fıkrası gereğince tasarrufun tenkise tabi tutulması gerekir.

Bir kimsenin anasına, babasına veya eşine bakıp yardım etmesi ahlaki bir görev ise de, görevin sınırı aşıldığı, yani bakıp gözeten için bu durum külfet teşkil ettiği zaman, hizmetin karşılığında bir şey istenmesi ya da olayda olduğu gibi, taşınmazların temellük edilmesi hukuka uygun düşer. Onun için olayda davalıların analarına bakmaları tabidir. Fakat kadın felçli yahut başka suretle normal bakımın ötesinde bir ihtimama muhtaç ise temlikin ivazlı olduğunun kabulü lâzım gelir. Oysa olayda özel bakım şartı yoktur. Sözleşmeden sonra miras bırakanın hastalanması, sözleşmeyi geçerli kılmaya yetmez.

Öte yandan temlik edilen şeyin geliri ile hizmet karşılığı arasında adil bir nisbetin bulunması icap eder. Zira, temlikte bulunan kişi gelirinin bir kısmı ile zaten bu bakım görevini davalı tarafa veya ücüncü bir kişiye yaptırabilir. Buna rağmen büyük bir servetin nakline yol açacak şekilde bir muameleye başvurması gerçek anlamıyla ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak kabul olunamaz. Böyle bir tutum saklı payı giderme kastının objektif delili sayılır. Temlik edilen taşınmazların değeri 580.000 TL. dır.

Diğer taraftan, bir kimsenin mal varlığının tümünü veya ona yakın bir kısmını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile başkasına devretmesi hali de olayların akışına ters düştüğü takdirde gizli bağış niteliği taşır. Nitekim temlik dışı tereke 90.000 TL. olup, ölünceye kadar bakma adı altında verilen taşınmazların değerinin altıda birinden azdır.

Miras bırakanın az önce belirtildiği gibi özel bakımı gerektiren bir hastalık ve durumu bulunmadığı gerçekleşmiş olup, davalıların yaptığı hizmet ahlâki görevlerinin sınırı içinde kalmakta olduğu gibi büyük servetin devri ve tanık sözleri dahi kastı kabule yeterlidir. Öyle ise tenkis hesapları yapılıp hüküm verilmesi gerekirken davanın red edilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi..