Mesajı Okuyun
Old 01-05-2008, 08:14   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BaharB
Bu durumda İcra Müdürünün / Hakiminin, borçulunun bu beyanını borca itiraz olarak nitelemesi bence hatalıdır.

Bence hatalı değildir:
Borçlunun bu beyanı üzerine icra müdürü üç ayrı yola gidebilir:

1- İcra Müdürü takibin faiz ve masraflarını almaması gerektiğini düşünür ve takip dosyasını kapatır. Bu işlemde eksik kalan husus "borçlunun icra takibine neden olup olmadığının" tespitidir. İcra müdürü bu tespiti yapmaya yetkili ve görevli olmadığından bu yol kapalıdır.

2- İcra Müdürü takibin faizi ve masraflarını alması gerektiğini düşünür ama borçlunun ödemeyeceğine ilişkin beyanını itiraz olarak kabul eder; sorunun çözümünü mahkemeye bırakır. (Olayımızda da böyle olmuştur. )

3 -İcra Müdürü borçlunun beyanına itibar etmez; beyanı itiraz olarak da kabul etmez; takibe devam eder. Takibe devam ettiği için borçlu şikayet yoluna gider. Böylelikle mahkemeye gitme külfeti borçluya yüklenmiş olur ki, bu durumda borçlunun “itiraz ile takibi durdurma hakkı” zedelenmiş olur.

Bence ikinci işlem daha doğrudur: İcra müdürü “borçlunun icra takibine neden olup olmadığı” konusunu kendisi incelememelidir. Bu bir yargılama konusudur.
Alıntı:
Borçlu icra takibi yapılmasına sebebiyet vermediği, dolayısıyla icra harç ve giderlerini ödemek zorunda kalmasının yasaya aykırı olduğu iddiasında ise, bu konuda bir istirdat davası açabilmelidir. Bu yük borçlu üzerinde olmalıdır. Aksi halde, alacağın aslına, mahkemeye gitmeden (pratik bir şekilde icra yoluyla) kavuşmasına imkan verilen alacaklının, bu işi yaparken sarfettiği giderler için mahkemeye gitmesini istemek pek doğru olmaz diye düşünüyorum.

Alacaklının alacağın aslına mahkemeye gitmeden kavuşmasının bir şartı vardır: Borçlunun itiraz etmemesi gerekir. Eğer borçlu alacağın aslına da itiraz etseydi icra yolu yine kestirme olmayacaktı. Adaletin acelesi yoktur ama geç kalmamalıdır. Daha adil olan yol, alacaklının itiraza uğrayan alacağını mahkemede kanıtlama yükünü omuzlamasıdır. Yoksa insanlar durup dururken aleyhine açılan takipler yüzünden mahkemeye gitmek zorunda kalır. Bir kimsenin borçlu olmadığı parayı ödeyip sonra istirdat davasıyla geri almak için peşinden koşması adil olmaz diye düşünüyorum.

Böyle düşünmemin nedeni borçludan yana olmak değil, adaletten yana olmak kaygısıdır.

Saygılarımla