Mesajı Okuyun
Old 15-05-2013, 15:57   #5
magistra175

 
Varsayılan

Evet Armağan Bey, asıl sorun zaten Yargıtayın bu hatalı kararından kaynaklanıyor. Bu karar üzerine karar düzeltme yoluna da gittik ancak, sonuç yine de olumsuz. Esasında uygulanan prosedür tamamen 133'e uygun. Ancak Yargıtayın tek takıldığı nokta bir talep üzerine yapılan bir satış olması. Bu halde haksız fiile dayalı tazminat davası açmamı tavsiye eder misiniz. Sizin gibi bir üstadın fikri benim için çok değerli. Yanıt için teşekkür ederim. Saygılar..

Ayrıca bu hususta araştırdığım yazar görüşleri şu şekildedir: (Ancak bu konuda bir Yargıtay uygulamasına rastlayamadım. Yargıtayın yukarıda verdiği karardan dilim yandı. O yüzden emin olarak bu davayı açmak istiyorum. Sizin ulaşabildiğiniz bir karar var mıdır bu konuda paylaşırsanız çok sevinirim.)
Prof.Dr.Baki KURU, Ramazan ASLAN, Ejder YILMAZ tarafından ”Taşınmaz hemen arttırmaya çıkarılmaz ise, artık m.133 hükmü uygulanmaz ve satış m.123 vd. hükümlerine göre yapılır. Bu halde, zarara uğrayan ilgili ilk alıcıya karşı mahkemede dava açarak TBK m.49 vd. hükümlerine göre zararın tazminini isteyebilir.” şeklinde vurgulanmıştır.
Sorumluluğun devam edeceğini belirten Prof. Dr.Saim ÜSTÜNDAĞ ’da şöyle demektedir:” Kanun evvelce, yapılacak artırmanın yedi gün içinde gerçekleştirilmesinden bahsediyordu. 3222 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra bu süre kaldırıldı ve taşınmazın hemen arttırılması öngörüldü. Bu düzenleme evvelki düzenleme gibi yasanın koyduğu zaman (evvelce 7 gün şimdi hemen) dilimi içinde bu artırma yapılmazsa, ihale bedelinin zamanında ödememek suretiyle ihalenin feshine neden olan müşterinin ihale bedelleri arasındaki farktan sorumluluğu yine mevcut olacak mıdır? Bu soruya vereceğimiz cevap, tabiî ki olumludur. Buna rağmen ilk ihale bedelini ödemeyen kimsenin sorumluluğu devem ederse de farkın ne miktarda olduğunun tespiti artık muhtacı muhakeme hali alır. Bu sebeple ihaleler arasındaki farkı, icra memurunun hükme hacet kalmaksızın tahsil edebileceği hakkındaki kural burada artık geçerli olamamak gerekir. Zira icra memuru bu hakka ikinci artırmanın hemen yapılmış olması şartıyla sahiptir. Bu şart gerçekleşmemişse, aradaki farkın tahsili için dava yolu izlenmeli ve bu dava da davalı (ilk müşteri) ikinci satışın birinci satışa nazaran iktisadi şartlarının değiştiği bir tarihte yapılmış olduğu müdafaasında bulunabilmelidir.”