Mesajı Okuyun
Old 15-04-2008, 16:40   #15
Av. Ali Özcan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nesrin


Ali Bey koyulaştırdığım bölümleri eğer ki yanlış anlamamışsam;

Banka kendisi hesap kat ihtarında 12.000 YTL istedikten sonra 15.000 YTL üzerinden takip başlatmakla çok vahim bir hata yapmıştır. Karşımızdaki bir kurumdur, bir tacirdir, bir A.Ş.dir.Muhasebesel anlamda her alacağını ve her borcunu defterlerine işlemek zorunda değil midir. 15.000 olarak doldurup işleme koyduğu senedin bankada girişi var mıdır. Varsa ne nam altında.Bankanın açtığı kredi limiti,faiz, masrafları, ödenecek taksit tutarları belli iken, sizin yaptığınız ödemeler belli ve belgeliyken açıkta kalan 3.000 YTL yi nasıl izah edecek.

Yine ayrıca bu olayın cezai bir takibatı da olmalı,en azından BDDK'na küçük bir mektup gönderilemez mi.Yasal prosedürün dışında kredi sözleşmesinde de yeri olmayan bir belgeyi tek taraflı olarak alıp kötü günler için kullanma hakkı var mıdır. TKHK hükümleri gereği bu bir tür haksız şart sayılmaz mı.

İkinci olasılıktan önce bence bırakın takip başlatsınlar 3.000 YTL için (ona bağlı tüm feriler de dahil) itiraz edip kötüniyet tazminatı almamanız için bence neden yok.Bu arada durumu, icra dosya numarası ile itiraz dilekçenizi de ( itirazın iptali veya kaldırılması davasını banka açtıktan sonra tabi- kötüniyet tazminatı için) BDDK'ya bildirin derim .Kolay gelsin.

Sayın Av.Nesrin;
yanlış anlamamışsınız. olay aynen öyle. ancak banka takibe konu senedi krediyi teminatlandırmak amacıyla munzam senet olarak aldığını zaten kabul etmiyor. ( en azından davalı vekilinin verdiği cevap dilekçesinden bu anlaşılıyor. ) dediğiniz gibi ödemeler belli ve belgeli ama bu ödemeler kredi ödemeleri. yani senede mahsuben yapılmış oldukları belli değil. ancak açacağımız menfi tespit davasında bunu tekrar ileri sürüp bankanın neden bu senedi aldığını soracağız. tabi burda da karşımıza iddiamızı bizim ispat etmemiz gerektiği kuralı çıkmazsa. ispat bize yüklenirse bilemem tabi.
bu arada yazmayı düşünmediğim diğer bir husus kredi sözleşmesi tarihi 17.06.2006 iken senedin tanzim tarihi 17.06.2007 ve meblağı 31.000 YTL. takibe 15.000 YTL üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak geçilmiş ve ayrıca takipten önce de İhtiyati Haciz kararı alınmış. ancak hacze dahi gidilmemiş. tabi takipte İhtiyati haczin masrafları ve vekalet ücreti de istenmiş ki buna da itiraz ettik zaten. asıl konuya gelince menfi tespit davası açtığımızda benim tahminime göre banka kredi sözleşmesiyle senedin tanzim tarihi arasında bir yıl olduğunu öne sürerek belki bunu bile kabul etmeyecektir. anlayacağınız menfi tespit davası açtığımızda da bankanın cevap dilekçesinin akabinde iddialarımız ya haklı çıkacak ya da haksız. tabi banka kayıtlarında bu senede de bir yer bırakmamışlarsa.
beni asıl üzen noktalardan biri de İhtiyati haczi alıp hacze çıkmadığı halde bunun masrafı ve vekalet ücretini isteyen banka vekili meslektaşımla görüştüğümde davayı zaten kaybedeceksiniz, teminat senedi olduğunu ispatlayamazsınız dedikten sonra müvekkilin esas borcunun 12.000 ytl olması gerekmez mi soruma biz fazlaya ilişkin haklarımızı da saklı tuttuk. ödemeye gelsin bankadan borcunu sorar öğreniriz ona göre parayı tahsil ederiz oldu. ayrıca dava açmamıza sinirlenmiş olacak ki dava açtığımız için taksitlendirme konusunda da yardımcı olamayacağını eğer dava açmamış olsaydık her türlü yardımı esirgemeyeceğini de tarafıma belirtmiştir.
neyse sayın meslektaşım. bankaları sevmiyorum ve bu tür olaylarla karşılaştıkça da sevmemeye devam edeceğim anlaşılan.
bu arada dava sonuçlandıktan sonra dediğinizi yapıp BDDK ya bir mektup yazabilirim...

Saygılarımla...