Mesajı Okuyun
Old 20-10-2011, 08:15   #89
Napoliten

 
Varsayılan

Hizmetin bir çok kişi tarafından tanımlanmış. Benim en beğendiğim tanımı Philip Kotler ve Gary Armstong’un yaptığı tanımlar . Tanıma göre hizmet “Bir tarafın diğerine sunduğu, temel olarak dokunulamayan ve herhangi bir şeyin sahipliğiyle sonuçlanmayan bir faaliyet ya da faydadır. üretilmesi ise fiziksel bir ürüne bağlı olabilir ya da olmayabilir .” Bu noktadan çıkışla adalet bana göre hizmet olmaz. Adaleti tam olarak sağladığınızda bir çok şeye sahip olursunuz bu kazanımların en başında kamusal huzur ve güven gelir. Hizmetler belli bir arz ve talep üzerinden sağlanır. Talebi olmayan bir hizmet ekonomik ve mantık olarak sunulmaz. Oysa kimse suç işlemese bile yani talep olmasa da adaleti yani arzı kaldıramazsınız. Bu bakımından talep olmasa da arz yani adalet olmalıdır. Bu sebepten de gerekliliktir. Üstüne Adaleti bir hizmet olarak düşünmek bu hizmetten hayatları boyunca hiç yararlanmamış insanlardan aldığınız vergilerin bir kısmını adalet sistemine kullandığınızı gösterir. Burada da şu soruyla karşılaşmak oldukça olasıdır. Almadığım bir hizmetin vergisini neden ödeyim. Yada bu hizmetten daha çok faydalananlarla neden aynı oranda vergi vereyim. Ama gerçekte durum böyle değildir. Adalet tam yerini bulduğunda toplum(kamu) bundan faydalanır. Bir dolandırıcıyı ,cinsel istismarcıyı ,katili vs. cezalandırmak bu kişilerin gelecekteki olası suçlarına karşı toplumu korur. Bir katilin cezalandırılmadığında gelecekteki kurbanın siz olmadığını bilemezsiniz. Fakat cezalandırıldığında gelecekteki kurban siz değilsinizdir ve bu kişiyi cezalandırmak toplumdan izole etmek kamu yararınadır. Bu yüzden sağlanan adaleti davadaki tarafların fayda ve zararı ile kısıtlamak yanlıştır. Bu yüzden de hizmet değil adalet gerekliliktir.

Adaleti bir hizmetse bile bu hizmetin bir tane bedeli olur. Kamudan adalet sistemini kurmak çalışır vaziyette tutmak için vergi almak sonrada sisteme ihtiyaç duyduğunda kullanım ücreti almak doğru değildir. Ya sadece vergi alırsınız ya da sadece kullanım ücreti. (Bu noktada ben devlet zaten vergi aldığı için kullanım ücretini almaması taraftarıyım) Kamu zaten kendi vergisiyle oluşturmuş olduğu bir sistemi kullanmak istemektedir. Ayrıca bu sistemi bilmediği için bu sistemin profesyonellerine yani avukatlara para ödemektedir. Bana göre hizmet budur. Avukatlar kamuya hizmet etmektedirler. Ama kamu avukata verdiği parayı(bana göre anasının ak sütü gibi helal bir paradır hizmetinin karşılığıdır.) gereksiz beyhude bulurken zaten kendi vergisiyle oluşturduğu sisteme ödediği harçlara itiraz etmemektedir.Bu tam bir paradoxtur. Hepimiz devlete karşı sorumluluklarımızı yerine getireceğiz fakat devlette bize karşı sorumluluklarını yerine getirecek. Bana göre burda karşılıklı bir kandırmaca var kamu vergi kaçırarak devleti kandırmakta devlette madem kaçırıyorsun vergiyi, vergi kaçıramayacağın noktalarda ben senden harç alırım demektedir.


Son olarak alıntı yaptığınız ;”Eğer adaletin bir hizmet olduğunu ve bu hizmetin bir bedeli olduğunu düşünüyor iseniz; evet bu hizmettir ve bu hizmetin bir bedeli vardır.” Kısmında bir empati var çelişki yok. Yani bende sizler gibi adaleti bir hizmet olarak düşündüğümde evet bu bir hizmettir ve bedeli vardır dedim. Ama istediğiniz bedeldeki eksiklikleri belirttim gerçek düşüncem bu değil tabi ki. Sizin gibi düşündüğümde bu hizmetten bir ücret alacaksam bu ücret dava masrafları ile sınırlı değildir sadece. Adalet binalarını yapmak hakim ,savcı ve adalet personeli maaşları kırtasiye masrafları vs vs bunları da talep etmelisiniz diye düşünüyorum. Ha bunları vatandaşın vergileri ile zaten karşılıyorum derseniz bu da adalet bir hizmettir ile çelişir gibi geldi bana.
Saygı ve Sevgilerimle