Mesajı Okuyun
Old 20-04-2013, 14:36   #49
Av. Ümit

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/24984

K. 2013/1544

T. 22.1.2013

• ÇEKLERİN İBRAZ SÜRESİNİN BİTİM TARİHİNİN 6273 SAYILI YASANIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN ÖNCE OLDUĞU ( Çeklerin 6 Aylık Zamanaşımı Süresine Tabi Olduğu )


ALTI AYLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Çeklerin İbraz Süresinin Bitim Tarihi 6273 S.K.'nın Yürürlüğe Girmesinden Önce Olduğundan Çeklerin 6 Aylık Zamanaşımı Süresine Tabi Olduğu )

• TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA 6 AYLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN GEÇTİĞİ İDDİASI ( Çeklerin İbraz Süresinin Bitim Tarihi 6273 S.K.'nın Yürürlüğe Girmesinden Önce Olduğundan Çeklerin 6 Aylık Zamanaşımı Süresine Tabi Olduğu - 3 Yıl Olduğundan Bahisle İstemin Reddedilemeyeceği )

• 6273 SAYILI YASA İLE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Takip Konusu Çeklerin Keşide Tarihleri İbraz Süresinin Bitim Tarihi 6273 S.K.'nın Yürürlüğe Girmesinden Önce Olduğundan Çeklerin 6 Aylık Zamanaşımı Süresine Tabi Olduğu )

2709/m.2

6762/m.726

ÖZET : Çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu vekili; takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Zamanaşımı şikayetine konu olan takip konusu çeklerin keşide tarihleri 2008 olup, ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çekler 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. 6 aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı incelenip karar verilmesi gerekirken zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğundan bahisle istemin reddi hukuka aykırıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu vekili; takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen 6762 Sayılı T.T.K.nun 726. maddesine göre zamanaşımının 3 yıl olarak dikkate alınması gerektiği, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilerek istem reddedilmiştir.

03.02.2012 tarih ve 28193 ( mükerrer ) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesiyle değişik 6762 Sayılı T.T.K.'nun 726. maddesinde; düzenlemesi yer almaktadır.

İlke olarak, herhangi bir kanun veya düzenleyici kural, hukuksal sonuçlarını yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da, yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilememeleri, yani, geçmişe etkili olmamalarıdır. Yasaları uygulama durumunda bulunanlar, başta mahkemeler olmak üzere, onları geriye yürür sonuçlar doğuracak şekilde yorumlamamakla yükümlüdürler. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Kanun koyucu bu kaidenin aksine düzenleme yapabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun; 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860 E., 1988/232 K.; 13.10.2004 gün ve 2004/10-528 E., 2004/533 K.; 06.04.2005 tarih ve 2005/10-183 E., 2005/241 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.

Bundan ayrı, devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural, ( Tetfet immediat de la loi novelle ) niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Tamamlanmış hukuki durumların yeni yasa veya düzenleyici kuraldan etkilenmemesi, kazanılmış hakların saklı tutulması gereğinden kaynaklanan bir sonuçtur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesi hükmüne göre, Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Kazanılmış hak kavramı, her ne kadar açık bir biçimde Anayasaca düzenlenmemiş ise de, bunun hukuk devleti kavramının temel taşlarından biri olduğu ve Anayasalın bünyesinde mündemiç bulunduğu, Türk Kamu Hukuku'nda, öğretide ve yargısal kararlarda benimsenmektedir.

6273 Sayılı Kanunun 7.maddesi ile 6762 Sayılı T.T.K. 726.maddesinde yapılan değişiklikle çeklerde 6 ay olan zamanaşımı süresi 3 yıla çıkarılmıştır. Yukarıda açıklanan ilkelere göre değişikle getirilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, çekin ibraz süresinin bitim tarihinin yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra olması gerekmektedir.

Somut olayda zamanaşımı şikayetine konu olan takip konusu çeklerin keşide tarihleri 30.10.2008 ve 20.11.2008 olup, ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çekler 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir.

O halde mahkemece, bu durum dikkate alınarak 6 aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.