Mesajı Okuyun
Old 24-11-2012, 11:12   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Görev konusunda yaşanan tereddütler 1)

Mirasın gerçek reddinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Borca batık olduğunun tespiti ifadesinin olması, mahkemenin görevini değiştirmez. Ancak Yargıtay'ın aksi yöndeki kararı:


Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas : 2010/17735
Karar : 2011/8008
Tarih : 10.05.2011


-YARGITAY İLAMI-

Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK. md. 76) Dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.

Bu davalar süreye bağlı olmadığı gibi alacaklılar hasım gösterilerek açılır. Mahkemenin görevi de borç miktarına göre belirlenir. Mahkemece alacaklıların davaya katılımının sağlanması, delillerin toplanması, görev hususu da gözetilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 10.05.2011 (Salı)

KARŞI OY YAZISI

Davacıların talebi, mirasın gerçek reddine (TMK. m. 605/1, 609) dilekçede tereke alacaklarının kimliği belirtilmeden terekenin borca batık olduğundan söz edilmesi; talebin mirasın hükmen reddi (terekenin borca batıklığının tespiti) istemi (TMK. md. 605/2) sayılamaz. Talepte, bulunanlar davayı hasımsız olarak açmışlardır. Dilekçe içeriğinde bir hasımdan da söz edilmemiştir. Bu durumda, dava açıldıktan sonra hasımsız olarak açılmış davanın hasımlı duruma getirilmesi usule aykırı olacaktır. Hükmün bu nedenle onanması gerektiğini düşünüyorum.