Mesajı Okuyun
Old 16-03-2007, 14:03   #10
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın moge

Düşünceniz ideal anlamda savunulabilir. Denebilir ki işçi kendisine tanınan ihbar süresi içinde iş bulursa işten ayrılma imkanını elde etmelidir. İhbar süresinin amacı da işçiye iş bulması için gerekli zamanı tanımaktır. Ancak mevcut sistem içinde işçiye böylesine bir yetki tek taraflı olarak tanınmamıştır. Hem de ihbar önelinin niteliğini açıklamak için bu düşünce yeterli değildir.

Bilindiği üzere fesih bozucu yenilik doğuran bir irade beyanıdır. Karşı tarafa ulaştığı anda sonuç doğurur. Eğer önel verilmişse önelin bitiminde fesih gerçekleşir. Bu halde fesih bildirimi öneli başlatmak bakımındna işlev görür. İşveren sekiz hafta önel verdiğine göre sizin de belirttiğiniz gibi iş sözleşmesi sekiz hafta daha yürürlüktedir. Dolayısıyla bu süre içinde karşı tarafın rızası olmaksızın ben ihbar süresini beklemiyorum yine de bana kıdem tazminatı vermelisin diyemezsiniz.

Eğer işveren de ihbar süresini beklemeksizin sizin çıkışınıza onay verseydi ve bu halde de kıdem tazminatı ödeyeceğini beyan etseydi böyle bir anlaşma şüphesiz kabul edilebilirdi. Ancak işverenin bu yönde bir iradesi yok. Aksine ihbar süresini beklemeden gidersen kıdem tazminatı ödemem demiş. Bu nedenle sözleşme henüz yürürülükteyken sizin fesih iradenizi ortaya koymanız ve ihbar süresine ait ücreti peşin ödeyerek iş sözleşmenizi feshetmeniz kıdem tazminatı almanıza engel bir durum teşkil etmektedir.