Mesajı Okuyun
Old 12-04-2012, 19:59   #84
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesinin karşılığı olarak düzenlenen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi: "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.

Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır."
şeklinde düzenlenmiştir.
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=10574

Böylece aşağıdaki örnekte olduğu gibi bir kısım yargıtay içtihatları ve yine bir kısım doktrinde benimsenen "sebepsiz zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması mümkün değildir." görüşü -tabiri caizse- mülga kılınmıştır:

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 24.01.2005 T., Esas: 2005/119, Karar: 2005/41: "Dava dilekçesinde 29.760.000.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davalının ( borçlunun ) iade borcu para borcu olduğuna göre, davacının ( alacaklının ) ihtar ya da dava yolu ile iade isteminde bulunmasından itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir. Zira sebepsiz zenginleşen ( davalı ) ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması mümkün değildir.

SONUÇ : Mahkemece bu husus gözardı edilerek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrası 1. bendinde yer alan 19.7.2004 tarihinin karar metninden çıkarılarak yerine "...dava tarihi olan 26.8.2004..." sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.205.20 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.1.2005 günü oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...