Mesajı Okuyun
Old 08-02-2010, 13:06   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

“Kanunsuz suç ve ceza olmaz.” ilkesi ceza hukukunun temel ilkelerindendir.

17.12.2009 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 42.madde değişikliğinden önce işlenmiş imar mevzuatına aykırılık eylemleri için ceza verilemez; ancak 17.12.2009 tarihinde hala sürmekte olan inşaatlar için yeniden yapı tatil zaptı tutulursa ceza verilebilir.

Anayasa’nın 38/1 maddesine göreKimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.”

17.12.2009 tarihinden önce 42.maddede yazılı olan ceza hükmü Anayasa’ya aykırı olduğundan Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Anayasa’ya uygun olarak getirilen yeni ölçütlerle yeniden düzenlenen 42.maddenin yürürlük tarihi 17.12.2009 olduğuna göre bu tarihten önceki kabahatlere ceza verilmesi mümkün değildir.

Kabahatler Kanunu’nun zaman açısından uygulama başlıklı 5.maddesi TCK’nun 7.maddesine gönderme yapmıştır.

Her ne kadar TCK 7.maddesinin 2.bendi “lehe uygulamadan” söz etmekte ise de 17.12.2009 tarihinden önceki 42.madde Anayasa’ya aykırı olduğu için iptal edildiğinden 17.12.2009 tarihinden önce bir ceza hükmü bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu durumda lehe uygulama yapmak için karşılaştırılacak iki ceza bulunmamaktadır. Tek ceza vardır o da 17.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren değişik 42.maddede yazılı olan cezadır.

Özetle 17.12.2009 tarihinden önce tutulan yapı tatil zaptı ile tespit edilen imara aykırı eylem hakkında 17.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5940 sayılı Kanun’a göre ceza verilemez kanısındayım.

(Elbette TCK 184.maddesine göre mahkemelerce ceza verilebilir. Ve elbette bir ceza niteliğinde olmayıp İmar Kanunu'nun 32.maddesine göre verilen yıkım kararları geçerlidir ve uygulanır.)


Sonradan eklenen not:
Benden önce soruya yanıt veren Sayın Av.Can Doğanel'in derli toplu yanıtını görseydim bunca kalabalık etmezdim.