Mesajı Okuyun
Old 03-01-2013, 17:00   #1
bilimsel hukukçu

 
Varsayılan karşılıksız yararlanma suçunda 6352 sayılı kanunla ve diğer kanunlarda yapılan değişikliklerin incelenmesi

02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun gereğince Tck’nın 142/1(f) bendinde ki ‘’elektrik enerjisi hakkında’’ hükmü kanunkoyucu tarafından hırsızlık hükmünden çıkarılmış ve yine aynı kanunun 83. Maddesi ile Tck’nın 163. Maddesine 3. Fıkra eklenmiştir. Fıkraya göre:
‘’Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesinin
engellenecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında 1-3 yıla kadar hapis verilir.’’ Hükmü getirilmiştir.

Aynı Yasanın 84. maddesi ile de:

"5237 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve karşılıksız yararlanma" ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
"(5) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz." hükmü getirilmiştir.

Aynı Yasanın 103. maddesi ile de; 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:

"(2) Karşılıksız yararlanma suçunda etkin pişmanlıktan yararlanması dolayısıyla şüpheli, sanık veya hükümlü hakkında verilen kararlar adlî sicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Onbeş yıl süreyle muhafaza edilen bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından istenmesi halinde verilebilir." hükmü düzenlenmiştir.

6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin 2. Fıkrasında:

‘’(2) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.’’

Tüm bu düzenlemeler karşısında elektrik hırsızlığı ifadesinin artık tarihe karıştığı ve elektriğin rıza olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engeller şekilde tüketilmesi eylemi vardır ki, bunun da kanunumuzda ki suç olarak düzenleniş şekli karşılıksız yararlanmadır. Davası açılmış olup elektrik hırsızlığı olarak devam eden yargılamalarda mahkemeler Ceza Muhakemesi Kanununun 223. Maddesinin 8. Fıkrası gereğince düşme kararı verip, yeni dosya ve duruşmayla karşılıksız yararlanma suçuna göre davaya devam etmelidir. Tabiki burada hakimin 6352 sayılı kanunun geçici 2. Maddesi gereğince kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde sanığın zararı tamamen tazmin etmesi halinde hakkında cezaya hükmolunamayacağı, verilen cezanın da tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağı hükmü karşısında davayı bekletmelidir.

6352 sayılı Yasanın Geçici 2. Maddesinin 1. Fıkrasında ise anılan düzenlemeler karşısında Yargıtay da temyiz aşamasında olan davalar için ise şöyle bir çözüm bulunmuştur:
‘’(1) Bu Kanunda yapılan değişiklikler karşısında; ilgili suçlardan dolayı açılan ve temyiz aşamasında bulunan dava dosyalarından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunanlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; Yargıtay ilgili dairesinde bulunan dosyalar ise bu dairece, hükmü veren mahkemeye gönderilir.