Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 15:06   #504
Nusret

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Öte yandan, ben de şimdiki düzenlemede tüm işçilik alacaklarının belirsiz ya da belirli olduğunu savunmuyorum. Elbette her somut olay farklılık arz edecektir. Ancak belirsiz alacak davasını savunanlara bakılırsa, işçilik alacaklarında belirli alacak davası yok denecek kadar az olacak.

Bunu yaratan biz değiliz! Eğer ekonomide her şey tıkır tıkır işleseydi, her şey maddi hayatın gerçekleri doğrultusunda, olduğu gibi kayıt altına alınsaydı böyle bir şey ve dolayısıyla tartışma da yaşanmayacaktı. Eğer maddi hayatta bunlar belirsiz ise, hukuk alanında da belirsiz kalacak, belirlenmesi ancak ve ancak yargılama sonucu mümkün olacaktır. Ama daha önce de dediğim gibi maddi hayatta ortaya çıkan alacak ile yargının belirlediği alacak maalesef ki, tamamen örtüşmemekte, genellikle işçi aleyhine bir farklılık her zaman ortaya çıkmaktadır. Amacımız, bu aleyhe farklılığın mümkün olduğu kadar az olmasını sağlamaktır.

Alıntı:
Yazan Adli Tip
HMK ile getirilen düzenleme yerine, sadece zamanaşımı ve faizle ilgili düzenleme gelseydi de olurdu şeklindeki düşünceme katılıp da, diğerlerine katılmamak da enteresan. Zira diğer düşüncelere katılmayanlar için, HMK'nın bu konuda getirdiği başkaca bir yenilik kalmıyor ki. Zaten yeni Kanun'la değişen tek şey bu oldu denmesi gerekmez mi?

Biz, diğeri de ilgi alanımızda olmasına rağmen, öncelikle ve daha fazla, kanunun kendi içinde ilişkileri düzenleme ve anlamlı bir bütünlüğe sahip olmasıyla değil, maddi gerçeği ortaya çıkaracak sonuçlarıyla ilgileniyoruz. Kanun koyucu biz (yani işçi sınıfı) olsaydık, emin olun bu tür sakıncaları ortadan kaldıracak kanunları çıkarmadaki becerimizi görebilirdiniz. :-) Ama gel gör ki, bir işçi cumhuriyetinde değil, kapitalist bir ülkede yaşıyoruz. Darısı çocuklarımızın ve torunlarımızın başına...

Not: Her ne kadar, bu yasayı hazırlayan bilim kurulunda bulundukları için bu tartışmaların doğmasına vesile olsalar ve başlangıçta bizim düşüncelerimizin tersini savunsalar da, profesörler M.Özekes ve H.Pekcanıtez, Çağdaş Hukukçular Derneği'nin geçen bir hafta önce cumartesi günü İstanbul Hukuk Fakültesi'nin 1 Nolu Anfisinde düzenlenen HMK ile ilgili konferansta, bizim sorularımız ve görüş beyanlarımız karşısında bizim düşüncelerimize doğru onların da yaklaştıklarını gördüm. Profesörler yaklaşınca tilmizleri de yaklaşmaya eğilim duyuyor demek ki! :-)