Mesajı Okuyun
Old 30-03-2008, 01:37   #1
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Yargılama Sırasında Sanık İle Avukatı Birlikte Oturmalıdır

Hukukçu meslektaşlara,
Kendimiz de sanık olarak yargılandığımız Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinde mahkemeden "sanık olarak avukatlarımın yanında oturmak istediğimiz" konusunda bu kez avukat meslektaşımın savunma makamında tek savunmanı olarak isteğimizi yinelemiştik.
Bu konuda önce RET, sonra ise ÖNCEKİ RET KARARINDAN DÖNÜLMESİ kararı verilmiştir.

Not:Kalınlaştırma ve altçizgileme tarafımızdan yapılmıştır.

Bilginiz ve eleştirilerinize saygıyla sunulmuştur.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

------------ 0 --------------

YARGILAMA SIRASINDA SANIK AVUKATI İLE BİRLİKTE OTURMALIDIR
kaynak:
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=3332

20.03.2008 günü Beyoğlu 3.Ağır Ceza Mahkemesinde “Görevli Hâkime duruşma sırasında kavlen ve fiilen taarruz ve hakarette bulunmak” suçunu işlediği iddiasıyla İstanbul Barosundan bir avukatın yargılandığı duruşma, Türk Savunma Hukuku açısından önemli bir gelişmeye sahne oldu.

Sanık durumundaki İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av.H.Uğur POYRAZ, dava konusu savunmasından önce ve öncelikle, duruşma salonunda katılan durumundaki mağdur veya yakınıcının avukatı ile yan yana oturup onun hukukî yardımından kesintisiz olarak yararlandığını; fakat bir çok mahkeme salonunda sanığın avukatından ayrı yerde durmak zorunda bırakılması durumunda, savunmadan kesintisiz ve sürekli yararlanma hakkının ortadan kalktığını ve savunma zafiyeti yaratıldığını vurguladı.

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av.Mehmet DURAKOĞLU’nun da gözlemcilerin başında hazır bulunduğu duruşmayı müdafi veya gözlemci olarak çok sayıda avukat izledi.

Baro Yönetim Kurulu üyelerinden Av.Muammer AYDIN ve Av.Berrin ADIYAMAN sanık vekilleri olarak, İstanbul Barosu Yönetim Kurulunca sonuna kadar savunmanın yanında ve destekçisi olduklarını ve alınan karar doğrultusunda savunma hakkının bütün ve sonsuz olup kısıtlanmaması için meslektaşı savunacaklarını ve açıklamalarına katıldıklarını belirttiler.

Sanık Müdafileri sırasıyla söz alarak sanığın usul yönünden yaptığı ve geçen oturumda iki kez reddedilen isteği ile ilgili görüşlerini açıkladılar.

Av.Muhittin KÖYLÜOĞLU, Hâkim ve Savcılar için düzenlenen bir eğitim programında Prof.Dr.Sulhi DÖNMEZER’in “yasalardaki açık hükümler karşısında sanık ile müdafiinin yan yana bulunup birbirleriyle konuşmalarının sanığın en doğal hakkı olduğunu” söylediğini anımsatarak sanığın buna ilişkin isteği doğrultusunda karar verilmesini istedi.

Av.Ömer KAVİLİ, geçen oturum verilen ara kararının yerinde olmadığını yineleyerek savunma hakkını kısıtlayan bu karardan dönülmesini istedi.

Av.Ömer YASA, yargıçlığı sırasında katılan sıfatıyla çıktığı bir duruşmada Mahkeme Heyetindekiler arkadaşı olduğu halde, yanında avukatı olmadığı için ayaklarının titrediğini belirterek katılan taraf avukatıyla birlikte yan yana durduğuna göre aynı haklardan yararlanmaları sebebiyle sanığın da avukatının yanında durması gerektiğinden buna göre karar verilmesini istedi.

Av.Ayşe EREN, Sanık ile müdafiinin yan yana bulunmaması savunma hakkını sınırlamaktadır. Sonuçta mahkemece en iyi karar verilmiş olsa dahi yine de bir eksiklik olduğu düşünülebilecektir. Bu açıklamalar göz önünde bulundurularak Mahkemenizce bugün tarihe geçecek bir karar alınabilir dedi.

Av.Kemal AYTAÇ, sonuçta verilecek karardan en çok etkilenecek kişi sanık konumunda bulunan kişidir. Mağdur durumundaki kişi avukatının yanında ondan hukukî yardım aldığına göre karardan en çok etkilenecek kişi olan sanığın da aynı yardımı alması gerekir dedi.

Son olarak söz alan sanık H.Uğur POYRAZ da müdafilerine teşekkür ederek “ Ben mağdurun hakları ne ise aynısından yararlanmak istiyorum, fazlasını istemiyorum. Kanunda olmayan bir şeyi de istemiyorum” dedi.

Başkan Münevver Duygulu AKSÜNGER ile üye yargıçlar Mustafa TOK ve Pınar ŞAFAK’dan oluşan 3. Ağır Ceza Mahkemesi, bir süre müzakereye çekildikten sonra oturuma katılan Cumhuriyet Savcısı Osman ÇAKIR’ın da geçen oturumdaki isteğine uygun olarak verdiği ara kararıyla sanığın duruşma salonunda müdafilerinin yanında oturması gerektiği sonucuna vardı.

Mahkemenin konuya ilişkin ve uygulamada yol gösterici olacağı söylenen ara kararı aynen şöyle:

“Savunma hakkının bir bütün olarak kısıtlanmadan kullanılabilmesi, müdafi yardımından kesintisiz yararlanılabilmesi, adil yargılanma hakkının vicdanlarda tesisinin sağlanması ve mağdurun haklarından aynı şekilde eşit olarak sanığın da yararlanabilmesi göz önüne alınarak mahkememizin 13.11.2007 tarihli bu konuya ilişkin ara kararından DÖNÜLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.”

Bundan sonra, ara kararı gereğince, sanık müdafilerinin yanına geçti ve bu durum duruşma tutanağına da geçti.

(Haberin redaksiyonu Av.Ömer YASA tarafından duruşma tutanağı temel alınarak yapılmıştır)