Mesajı Okuyun
Old 28-08-2008, 12:23   #5
Av. Sibel

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/14203
Karar: 2005/137
Karar Tarihi: 10.01.2005
ÖZET : 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde; "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin evli değilse ananın soyadını taşır" hükmünü içermektedir.
Davacı Eşref ile Yasemin arasında evlilik bağı yoktur. Küçük Yılmaz Can ile baba Eşref arasındaki soybağı tanıma yolu ile kurulmuştur.
Küçük Yılmaz Can'ın anne hanesindeki kaydına dokunmadan Erzincan Merkez Yoğurtlu Köyü, Cilt 177, hane 128'de kayıtlı Murat ve Güver'den olma 1.4.1966 doğumlu Eşref Albayrak'tan olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 321) (4722 S. K. m. 1, 12) (1587 S. K. m. 20)
Dava: Taraflar aras
ındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, tanıma ve nüfusa tescil davasıdır.
Yerel mahkemece, dava kabul edilerek, evlilik dışı 22.02.2003 doğumlu Yılmaz Can Serin'in davacı baba Eşref Albayrak hanesine soyadı Albayrak olarak işlenmesine karar verilmiştir. 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde; "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin evli değilse ananın soyadını taşır" hükmünü içermektedir. Madde gerekçesinde ise "çocuk, ana ve baba birbirleriyle evli ise ailenin, birbiri ile evli değilse, yani çocuk yasal olmayan bir birleşme sonucunda dünyaya gelmişse ananın soyadını taşır. Baba ile çocuk arasında tanıma ve babalık hükmü ile soybağı kurulduğu halde dahi çocuk ananın soyadını alacaktır." ifadesine yer verilmiştir.
Yine Türk Medeni Kanununun Uygulanmasına İlişkin 4722 Sayılı Kanunun 1. maddesi "Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdiği tarihten sonra gerçekleşen olaylara, Türk Medeni Kanununun hükümlerinin uygulanacağına" ve aynı kanunun 12. maddesinde ise; "Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce sahih olmayan nesepsiz çocukların yürürlük tarihinden başlayarak bu kanununun soybağına ilişkin hükümlerine tabii olacaklarına " hükmedilmiştir.
Belirtilen nedenle 1587 sayılı Nüfus Kanununun 20. maddesinin son fıkrasında yer alan "Ancak, bunların nesebi düzeltildiğinde veya tanındıklarında babaları hanesine baba adı, soyadı ve analarına izafeten nakten kaydolunurlar." hükmünün zımnen uygulanmasına imkan kalmamıştır. Bu durumda, baba ile çocuk arasında tanıma ve babalık hükmü ile soybağı kurulduğu halde dahi çocuk ananın soyadını alacak ve ana hanesine tescil edilecektir.
Davacı Eşref ile Yasemin arasında evlilik bağı yoktur. Küçük Yılmaz Can ile baba Eşref arasındaki soybağı tanıma yolu ile kurulmuştur.
Küçük Yılmaz Can'ın anne hanesindeki kaydına dokunmadan Erzincan Merkez Yoğurtlu Köyü, Cilt 177, hane 128'de kayıtlı Murat ve Güver'den olma 1.4.1966 doğumlu Eşref Albayrak'tan olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde soyadı Albayrak olarak baba hanesine tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyize konu edilen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu karar örneklerinden çıkan sonuç kanaatimce şudur ki;evlilik dışı doğan çocuğun babasının hanesine yazılması ve babasının soyadını alması yasal olarak mümkün gözükmüyor. Ancak çocuklar reşit olduktan sonra "haklı sebeplerle" soyisimlerinin değiştirilmelerini talep edebilirler diye düşünüyorum. Ancak bu onların anne hanesinde kayıtlı olmaları sonucunu değiştirmeyecektir. Kaldı ki babanın soyismi mirasçılık hakları açısından talep edilmekte ise bunun için tanımanın yeterli olduğunu, tanınan evlilik dışı çocuk ile evlilik içi çocukların eşit miras hakkına sahip olduklarını belirtmek isterim.