Mesajı Okuyun
Old 28-05-2007, 11:07   #10
av.semire nergiz

 
Varsayılan

"""""Boşanmış eşler üzerinde yapılan bir araştırmada boşanmış erkeklerin, evli erkeklere göre beş kat yüksek oranda, boşanmış kadınların da evli kadınlara göre üç kat yüksek oranda ruhsal bozukluk saptanmıştır. Bu bulgular iki biçimde yorumlanabilir: ya mutsuz evlilikler eşlerde ruhsal uyumsuzluklara sebep olmakta ya da ruhsal uyumu bozuk olanların evlilikleri kısa sürüyor. Bu iki yorumunda gerçeklik payı olabilir (Yörükoğlu, 1997: 108)""" Boşanma anlık olarak ortaya çıkan bir olay değil, aslında devam eden uzun bir sürecin sonlanmasıdır.Ve sonlandırılan bu süreç gerek kadın gerekse de erkekte acı ve yoğun pişmanlıklara yol açmaktadır . Her boşanmanın sonu rahatlama ve kurtuluş değildir.Hem kadın hem de erkek aslında büyük bir eziklik ve tedirginlik içindedir.Acaba evliliğimizi kurtarabilir miydik ? iç hesaplaşmaları yanında diğer eşi olanlardan sorumlu tutma da yoğun olarak yaşanmaktadır.Böylece Suçluluk psikolojisi sürer gider.Dışarıdan çok net anlaşılmasa da aslında her iki eş de kendini boşanmadan dolayı belli ölçüde sorumlu tutar ve suçluluk duyar. Bazı eşler ise karşısındakini suçlar.Kimi çiftler bunu aşıp yeni bir yaşama başladığı halde birçok çift ise yeniden birbirlerine dönerek yeniden birbirleri ile evlenmektedirler.Takip ettiğimiz boşanma davalarının hepsinde olmasa bile azımsanmayacak kadar çoğunda da bu sonu görmekteyiz.

Kadının ekonomik yaşam,toplumsal yaşam içerisindeki konumu ve duruşu bu sürecin sağlıklı atlatılıp atlatılmamasında çok büyük etkendir.Bu süreçte çocukların varlığı da gerek boşanma kararı verilmesinde ve gerekirse de boşandıktan sonra sürecin sağlıklı atlatılmasında büyük bir öneme sahiptir.

""""""Boşanma kesinleştikten sonra çocuklar nedeniyle soğukta olsa ilişkinin sürdürülmesi zorunludur. Bu dönemde kırgınlık ve kızgınlık duyguları çocuklar aracılığıyla bir eşten diğerine taşınır durur. Nafaka sorunları çocukların anne ve baba arasında gidip gelmelerinden dolayı ilişki soğuk ta olsa devam eder. Bu durumdan en çok çocuklar zarar görmektedir.
Boşanma her iki eş içinde çetin bir dönemin başlangıcıdır. Eşler bir süre kendilerini boşluktaymış gibi hissedebilirler. Özellikle baba evine sığınmak zorunda kalan kadının durumu daha da güçtür. Kadın kendini sığıntı durumunda görür ve iş bulma zorunluluğu duyar. Hele çocuklarının sorumluluğunu da yüklenen bir anne için gelecek ürkütücüdür. Böyle bir anneden karamsarlık kendine ve eşine kızgınlık, iş sıkıntısı bedensel yakınmalar kime dayanacağını bilememe gibi duygular olağandır. Çocuklar bakım ve ilgi bekledikçe, buna çocukların sızlanmaları tutturmaları ve ayağa dolanmaları eklenince annenin bunalımı dayanılmaz olur (Yörükoğlu, 1994: 266)</p>&quot;&quot;&quot;&quot;&quot;&quot;&quot;&quot;
Gerek boşanma öncesinde ve gerekse de boşanma sonrasında eşler karşılıklı olarak çok yoğun olumlu-olumsuz duygular yaşarlar ;bu duygu ve düşüncelerin doğru değerlendirilip doğru yöne kanalize edilmesinde uzman doktor desteğinden yararlanılması bu süreçlerin sağlıklı atlatılmasında büyük yarar sağlıyacağı kanaatindeyim.