Mesajı Okuyun
Old 19-07-2004, 16:47   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Av.Kadir,

Yazdıklarınızın tamamında haklısınız. 18 yıl önce mesleğe başlarken söylediğiniz konularda bende çok hassastım. Adliyedeki memur sadece bu iş için para almaktaysa ben niye "ödül" "teşvik" adı altında para vereyim diyordum. Ve suçu bizden önceki meslektaşlara atıyordum.(muhtemelen sizin şimdi yaptığınız gibi) Diyordum ki, tecrübeli meslektaşlarımız bunları bu hale getirmiş ama biz gençler değiştirebiliriz. Sonra ne mi oldu? İhtiyati haciz için başvurduğum mahkemeden herkes 1 saat içinde karar alırken ben üçgünde almaya başladım.Benim dosyamın iç kapağında X işareti oluyordu. Hacze gitmek istersem ve gitmeyi becerebilirsem(malumunuz memurun talep için 3 günlük bir karar verme süresi var)istediğim neticeyi alamamaktaydım. Buna benzer birçok örneği her meslektaş yaşamıştır. Yani işleri bu şekilde yürütemeyeceğimi öğretmişlerdi bana..Bu kadarına razı olmuştum. Posta pulu verdiğiniz memur not düşmediği için ve hernasılsa o pul(veya parası)kaybolduğu için benzer durumları da yaşıyorsunuz. Artık pul parası verince (memur ters ters baksa bile) not düşürüyorum...Aslında avukatlarla memurları karşı karşıya getirmemek için Kartal Sulh Hukuk Kalemindeki çözümü öneriyorum. Hakim talimat verdiği için, masraf verdiğinizde memur kendi imzasıyla birlikte sizin imzanızı da almaktadır.

Ancak ara karardaki "davayı uzatmaya çalışan davalı vekili"ibaresi dikkatimi çekti. Tam olarak böyle ise az bile sinirlenmişsiniz. "Davanın uzamasına neden olan" şeklinde bir ibare olsaydı neyse de bu şekilde hakarete varan bir ifade kullanılması meslek onuru bakımından önemli. Bence durumu Baro'ya bildirmelisiniz. Yüksek Hakimler Kurulu'na da bildirebilirsiniz.(sonuçlarına katlanmaya hazırsanız tabi)

Saygılarımla