Mesajı Okuyun
Old 11-11-2002, 00:57   #1
Hamdi Sırrı Duyguseli

 
Varsayılan Hukukçuların Başarısı

Bugün yine 10 Kasım..

10 Kasım’lar MUHASEBE GÜNÜ’dür. Atatürk’ü kaybettiğimizden bu yana olanlar hep 10 Kasım’da tartılır, tartışılır.

Bugün aynaya bakalım ve HUKUKÇULARI tartalım. Hukuk, hukukçuların başarısı veya yenilgisidir.

İzmir’de bir grup avukat var ki, başarılarına imreniyorum. Bu birkaç avukat farklı geçmişlerinden çıkıp, kendiliğinden bir araya gelmişler. Nerde bir haksızlık görseler, dava açarak haksızlığı yeniyorlar. İşte hukukçuluk bu !!!

Muğla’daki termik santrale, Bergama’daki siyanürlü altına, İzmir’deki imar yanlışlıklarına karşı direnen bir avuç avukat... Tıpkı filmlerdeki gibi...

Bazılarımız baro odalarında söylenmekle yetinirken, bu arkadaşlar sessiz sedasız hukuku yüceltiyorlar. Dava giderlerini kendi kısıtlı bütçelerinden denkleştiriyorlar. Destekleri yok; yaptıklarını kayınvalideleri bile desteklemiyor. Yine de emekleri ve yürekleri geri durmuyor...

Bu kahramanların adını yazmaya kıyamıyorum. İnanıyorum ki, adları hukuk tarihine kazınacak. Onlar hukukun nelere kadir olduğunu kanıtladılar. Onlar hukukun ne işe yaradığını diğer hukukçulara gösterdiler. Ama diğerleri hala yapmaları gerekeni yapmıyorlar. Nedeni çok açık:

Vatandaş olamadık...

Atatürk’ün ‘padişahın kullarını’ bir gece içinde ‘vatandaş’ statüsüne yükseltmesi inanılmaz bir mucizeydi. 80 yıl geçmesine karşın bu mucize hukukçular tarafından bile henüz algılanamadı. 80 yıl sonra hala kulluk aşamasında takılı kalıyoruz. İdarenin pek çok işlemi iptal davasını hak etmişken bizler bu davaları başkalarının açmalarını bekliyoruz. En azından başkalarının bizlere başvurmalarını bekliyoruz. Aklımız vekaleten mi çalışıyor? Bizler de asil olamaz mıyız? Haksızlığa karşı durmak için başvuru beklemek hukukçulara yakışır mı? Vatandaşlığa yakışır mı?

Dava haklarını bile kullanamayan bir kısım avukatlar bağıra çağıra Atatürkçü olduklarını iddia ediyorlar. Bunları duyunca gülümsüyorum. Hiçbir iddiaları olmaksızın hukuku omuzlayan bir avuç kahramanı ise alkışlıyorum.

Bu bir avuç ‘vatandaşın’ önünde saygı ile eğiliyorum.

Bugün 10 Kasım. Bugün bu saygının tam zamanı...