Mesajı Okuyun
Old 14-03-2007, 11:54   #56
SNOW

 
Varsayılan

Önceki yazımda da belittiğim gibi bana göre aradığımız kavram eşitlik değil. Hakim makam olarak karar verme makamındadır. İki tarafa da eşit mesafede davranmalıdır. Anlatmak istediğimiz böyle bir makamı işgal eden bir kişinin kendisinden beklenmeyecek davranışlar içerisine girmesi, makamın dışında kerametin kendisinden kaynaklandığı zehebına kapılması etrafındakilerin verdikleri çoşkuyla ayaklarının yerden kesilmesi meselesi. İşte bu şekilde olan bir kişi çok güçlü ve büyük olduğunu düşünüp karşısındakileri ona bağlı teba zannediyor ve gereksiz keyfi azarlamalar, saygısızlıklar içine girip bunun da farkına varmıyor. Böyle olunca da karakter zafiyetiyle makamı ele geçirenlerin davranışları bizlerin gözünde tüm hakim ve savcılar böyledir imajını oturtuyor.

Meslek hayatım boyunca çok karakterli ve üstün vasıflı fikri hür vicdanı hür hakim ve savcı büyüklerime rastladım. Bu mesleği her noktada başarıyla temsil eden çok büyük insanlar. Benden yaşça çok büyük olmalarına rağmen avukatlık stajımı yaparken ziyarette bulunduğum bu büyük insanların ben ayrılırken önlerini ilikleyip odalarının kapısına kadar yolcu ettiklerine şahit oldum. Bu beni çok ama çok etkilemiş ve insan olarak kendimi değer verilmiş hissetmemi sağlamıştır.

İşte bana göre bu mesleği taşıyamayan az sayıda kişi dışında bu meseği çok iyi yapan müthiş insanlar var. Bence bu olayı genelleştirmeyip makamın saygınlığına gölge düşürmeden şahısların hamlıkları olarak değerlendirmekte fayda var.

Nitekim Avukat olarak Avukatlık yapan insanlarında bu açılardan birçok karakter zafiyetlerine vakıf olduğum gibi çok yüksek seciyeli insanlara da şahit oldum.

Sonuç olarak eşit değiliz. İki meslek farklı katagorilerde, ikiside kutsal. İki meslek de saygın. Hiçbiri diğerinden üstün değil. Olayın meslekle de ilgisi yok kişilik ve olgunlukla ilgisi var.

Saygılarımla...