Mesajı Okuyun
Old 09-03-2010, 17:56   #3
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın hakikiavukat;

Sigorta primlerinin eksik ödenmesi halinde dahi işçi haklı nedenle fesih hakkına sahiptir. Dolayısıyla, 2 ay boyunca hiç ödenmemiş olan sigorta primlerinden dolayı işçilerin haklı nedenle fesih hakkı bulunmaktadır. İşçilerin, ekonomik sıkıntıya rağmen maaşlarını tam ödeyen işverenlerinin iyi niyetli tutumlarına karşı göstermiş oldukları tavır, işçi-işveren arasındaki ilişkinin vefa boyutuyla ilgilidir. Sunduğum yargıtay kararı, eksik ödenen primlerden dolayı kıdem tazminatına hak kazanılacağına ilişkindir. Saygılarımla..

YARGITAY 9.HD 20.01.2004 tarih ve 2003/10129 E. 2004/357 K. sayılı kararı

ÖZET :
Dava, kıdem tazminatı, ücret ve fazla mesai ücretinin ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacı işçi, iş sözleşmesini 1475 Sayılı İş Kanununun 16. maddenin 2. fıkrası uyarınca fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücretten yatırılması nedeniyle haklı olarak feshettiğini bildirerek işyerinden ayrılmıştır. Davada fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ve sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmadığı mahkemece kabul edildiği halde, kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
Olayda, davalı işverenin fesih iddiası yoktur. Davacı işçi, iş akdini haklı olarak feshettiğine göre, kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekir.


DAVA :
Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ücret ve fazla mesai ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.1.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Murat E. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


KARAR :
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacının temyizine gelince:
Davacı işçi, iş sözleşmesini 1475 Sayılı İş Kanununun 16. maddenin 2. fıkrası uyarınca haklı olarak feshettiğini bildirerek işyerinden ayrılmıştır. Anılan fesih yazısında fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücretten yatırılması fesih nedeni olarak gösterilmiştir. Davacının açmış olduğu bu davada fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ve sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmadığı mahkemece kabul edildiği halde, kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir. Buna gerekçe olarak da, davacı işçinin işverene verdiği zararın on günlük ücretinin üzerinde olması gösterilmiştir. Bu konuda belirtmek gerekir ki, davalı işverence davacının iş sözleşmesi zarar iddiasıyla feshedilmiş değildir. Esasen somut olayda davalı işverenin fesih iddiası da bulunmamaktadır. Davacı işçi, iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemiş olması ve sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılması sebebiyle 1475 Sayılı İş Kanunun 16/2-d bendi uyarınca haklı olarak feshettiğine göre, kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekir.
Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,20.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.