Mesajı Okuyun
Old 21-11-2007, 15:47   #285
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Çok sevdiğim bir şiiri paylaşmak istedim.

DELİ JUANA'YA AĞIT

Ey sevip de karşılık göremeyen prenses
Kızıl karanfil ıssız ve derin bir vadide.
Acını sızdırıyor yattığın mezar senin
mermerin üzerinde açılan gözleriyle.

Bir güvercin idin sen dev gibi ruhu olan,
kan olup çıktı yuvan Castilla ülkesinde
ve bir kar kadehine boşalttın ateşini,
kanatların kırıldı sen ona can verirken.

Uysal bir şehzadeye benzesin isterdin aşk,
eteğini tutsun da gelsin öyle peşinden.
Çiçek, şiir ve ince gerdanlıklar yerine
gülleri kuru bir dal verdi Ölüm eline.

Yüreğinde Isabel de Segura'nın eşsiz,
yaman şafağı vardı ey Melibea! İşte
ufkun kırıldığını gören kırlangıç gibi
şarkın acı, tekdüzen kesilir birdenbire.

Ve çığlığın titretir temelinden Burgos'u.
Manastırda koronun ilahisini siler.
Ve çarpa çarpa yavaş çanların yankısına
karanlığın içinde kaybolur yırtık, titrek.

İspanya göklerinden gelmeydi senin tutkun.
Hançer, haleli gözler ve yaş tutkusu nice.
Ey tanrısal prenses al gün alacasında,
demir örekesinde çelik iplik eğiren!

Yok senin için yuva, yok hüzünlü bir şarkı,
ötelerde hıçkıran bir ozan sazı bile.
Senin ozanın oldu gümüş pullu bir yiğit,
bir borazan sesiydi sevdalı ezgisi de.

Ama sen hep sevilmek için yaratılmıştın,
İç çekme ve okşanma ve geçmeye kendinden,
sevilen bir gögüste ağlamaya kederli,
ağzında kokulu bir gülü didikleyip de.

LORCA

Arkadaşlar, şiir aslında devam ediyor ama veri tabanını ve o kadarına hakkım olmadığını düşünerek, Lorca'dan özür dileyerek bu kadarını aktarıyorum

Saygılarımla.