Mesajı Okuyun
Old 18-07-2009, 00:22   #52
Gemici

 
Varsayılan

I.
1.Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine
Prof. Dr. Vecdi Aral: Hukukçu

2. Bu niteliğiyle adalet kavramının incelenmesi hukuk biliminin dışında kalır.
Kemal Gözler: Hukukçu, http://www.anayasa.gen.tr/adalet.htm

3. Oysa kurallar manzumesi olmanın yanısıra Hukuk, bir bilim dalı olarak da kuşkusuz sosyal bilimler ailesinin bir mensubudur ve tüm sosyal bilim dalları gibi Hukuk Bilimi de yaşayan, gelişen, değişen bir sosyal bilim dalıdır.Prof.Dr. Yahya ZABUNOĞLU: Hukukçu, http://www.zabunoglu.bz.tc/gnldvlt.htm


4. Değişik hukuk sistemlerinde görülen ortak problemleri dış bir bakış açısından inceleyen, objektif ve a-normatif olmak isteyen hukukun pozitif bir bilimi olarak tanımlanan hukukun genel teorisi, gelişimini "Viyana Çevresi (Wiener Kreiss, cercle de Vienne)" olarak bilinen akımdan etkilenerek gerçekleştirmiş, 1940’lara kadar, özellikle Alman kültür ortamında, Hans Kelsen’in eserlerinin katkısıyla önemli ölçüde gelişmiştir[6]. Kemal Gözler’in, Hukukun Genel Teorisine Giriş: Hukuk Normlarının Geçerliliği ve Yorumu Sorunu, eserinden: www20.uludag.edu.tr/~gozler/giris.html
Süleyman Ruhi AYDEMİR, Sosyal Bilimci: HANS KELSEN’İN SAF HUKUK TEORİSİ VE DEVLET ANLAYIŞI , http://www.basarmevzuat.com/dergi/20...a/04.htm#_ftn6


5. Saf hukuk teorisi ile Kelsen bir hukuk bilimi oluşturarak, bu bilime bir
de metot kazandırmak istemiştir. Bu doğrultuda Kelsen, hukukun araştırma yöntemi ile hukukun konusunu birbirinden ayırdığı gibi, hukuk disiplininin inceleme yöntemini, diğer tüm diğer disiplinlerden (sosyoloji, siyaset bilimi, felsefe, mantık ... vd.) ve metafizik değerlerden ayıklayarak özgün ve saf bir biçimde yeniden tanımlamıştır.
İlhan Dağdelen, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi http://www.insanbilimleri.com/ojs/in...e/view/151/151


II.
1. ABD'de idam var. Avrupa'da yok. Yani hukuk bilim olsa herkese göre değişmez kurallara sahip olması gerekir. bu kadar parçalı ve değişik olan bilim değildir. o halde hukuk bilim değildir. SNOW, THS
2. bilim olabilmenin belli kriterleri vardır. Bu kriterlerden biri doğrulanabilir olmadır. Bu ise deneyle mümkündür…. hukuk bir disiplindir. SNOW, THS
3. hukuk en azından şimdilerde bilimsel bir kavram değil.. pnrgcmn, THS
4. Her ne kadar konuşma ve yazışmalarımızda bir bilim olarak nitelendirsekte hukuku,hukuk asla bir bilim değildir.Hukuk dünyanın her yerinde objektif bilgiyi insanlığa sunan bir alan değil.Toplumsal-sosyal-ekonomik vs.. koşullara göre değişime uğrayan bir disiplinden başka birşey değil.Hukukun Türkiye deki uygulaması farklı iken,Amerika daki uygulaması daha farklıdır.Oysa 2 kere 2 dört eder,bu değişmez objektif bir bilgi;dünyanın her yerinde böyledir. hukukun-üstünlüğü; THS,
5. Hukuk bilim değildir.Habermas'ın dediği gibi kültürdür. Hümaniter , THS
6. kanaatimce hukuk bir bilim olmaktan çok bir kurallar topluluğudur ve bu kurallarıda insanlar yapar ve ihtiyaçlarına bu kurallar cevap veremediğinde değiştirebilmektedirler oysa bilimde böyle bir durum sözkonusu olamaz hukukçu samet , THS
7. Hukuk tıp gibi bilimleri kullanan bir sanattır. bilenkişi , THS

III.
Yukarıda I ve II numaralı alıntılar arasındaki fark:
Birinci fark:
I numaradakiler hukuku ‚bilim‘ olarak tanımlıyor
II numaradaki alıntılarda hukukun bilim olmadığı, ‘bir disiplin’, ‘bir sanat’, ‘bir kurallar topluluğu’, ‘bir kültür’ olduğu belirtilmiş.
İkinci fark:
I numara altındaki alıntıların sahipleri hukuk profesörleri ve fakültelerde ders veren öğretim görevlileri
II numaradakiler çoğunlukla THS’nin yeşilleri! Sayın Admin’in tanımlamasına gore hukuk fakültesi öğrencileri.
Çelişki:
I numaradakilerle II numaradakiler arasındaki temel çelişki, kendilerini bilim adamı olarak tanımlıyan ve bilım adamı olarak bilinen hocaların ak dediğine, öğrencilerinin kara demesi; Hocalar diyor ki hukuk B İ L İ M D İ R. Öğrenciler buna karşı çıkıyor ve kendilerine göre birtakım teoriler üretiyorlar. Ben belirli bir toplum disiplini! almış olduğum için, hocaların dediğine eyvallah diyorum ve öğrencilere seslenip diyorum ki:
İlerlemenin ve gelişmenin en temel niteliği, sana öğretilenleri sorgulamak ve doğru olup olmadıklarını araştırmaktır; Bu toplumsal ve teknik gelişmenin en başta gelen koşuludur. İnsanlığın gelişmesi ancak ve ancak bu şekilde olur, senden öncekileri taklit etmekle ve tekrarlamakla değil. Taklit ve tekrara düştüğün andan itibaren duraklamış olursun.

Tüm bu yazdıklarıma rağmen, insanlığın, uygarlığın ve tekniğin gökten inmediğini ve her yeni buluşun kendisinden önceki buluş ve basamağın üzerine kurulduğunu bilmek zorundasın. Bunun anlamı şudur: Öğretmenini, fakültedeki hocanı ancak ve ancak onun bildiğinden fazlasını bilmekle geçersin.

Hukuk bilimdir diyen bir Hans Kelseni, bir Vecdi Aralı, bir Kemal Gözlerı bir Ejder Yılmazı hiçe sayıp kendi kendine bir teori üretmeden önce onların öğrettikleri teorileri öğrenmek zorundasın.

Saygılarımla