Mesajı Okuyun
Old 03-08-2010, 11:28   #6
praeses

 
Varsayılan

başka bir başlık altında da yazmıştım, icra memuru avukat kendisine yılbaşı hediyesi olarak cep telefonu almadı diye küsüyor. ve şaşıramıyorum. ancak hiddetleniyorum. meslektaşımın haklı tepkisini beklerken, içimden bir ses evveliyat olmadan bu sohbetin geçmeyeceğinden emin olduğundan avukatın yine de yumuşak bir ses tonuyla haddini bildireceğini söylüyor. meslektaşım bu tahminimden bile iyimser(!) gülümsüyor ve "istediğin telefon olsun ...cığım, az para dökmedim yoluna" diyerek gönül alma yollarında kıvranıyor. icra memuru nazlanan bir genç kız edasıyla "sen bilirsin. talepler masada bekliyor, ne zaman telefon o zaman imza" diyerek boğazımda sözcükleri düğümlüyor. yine de şaşıramıyorum.

mutad hediyeler, mutad gönül almalar olarak gördüğümüz pek çok etkili iletişim araçları mesleğimizin itibarını yerle bir ediyor. yalnızca bizim değil, icra memurlarının da tabii.

sonra vatandaş geliyor "benim avukatım icra dairesinde bir numara. kimsenin yaptıramayacağını yaptırıyor" kibiriyle.

meslektaşım Mehmet Efendi'nin gözünde büyüyor, icra memuru hanımefendi meslektaşımın silahı oluyor ve sonunda isyan edecek ve fakat susacak kadar aciz kalıyoruz bir avukatın yeterli ve geçerli hukuki vasıtalarla amacına ulaşabilmek için diğer memurlara muhtaç(!) olduğu izlenimine.

genellemeler yanılmaya götürür. bu yüzden ne tüm memurlara ne meslektaşlarıma karşı bir tez üretmekteyim. çok disiplinli çok özenli icra memurları gördüm. tviz vermeye tenezzül etmeyen meslektaşlarımla da gurur duydum hep. bildiğim, belki biz belki de meslek örgütleri atılacak uygun adımı bir an önce atma bilincinde olmalıyız ki, ne müvekkillerimizin icra masrafları kabarsın, ne koltukları kabarsın doğru yolda olduğunu sananların.