Mesajı Okuyun
Old 03-02-2005, 12:52   #5
tarlak

 
Varsayılan

Sayın ayaydin'in kaygıları kısmen doğrudur. Ben değil yarım çeyrek hukukçu bile değilim. Ama kendisininde dediği gibi deneyimli hukukçuların bile bir konu üzerine birbirine tamamen zıt fikirlerine de şu zamana kadar anlam verebilmiş değilim. Benim de taraf olduğum bazı davalarda vekil ettiğim avukatların söyledikeri ile çıkan sonuçları görseniz şaşarsınız. Haksız olduğum bazı davaları kazandım, haklı olduğum bazı davaları kaybettim. Şimdi iyi hukukçu, müvekkili haksız olduğu halde dava kazananmıdır, yoksa iyi hukukçunun tanımı başka birşeymidir. Ben yayınladığım internet sitesinde, yasa yorumlarına çok az yer veriyorum. Buradaki asıl amaç kiracıların ödediği kira miktarını artık kendi evleri için ödeyebilecekleri taksit miktarı kadar olan bir duruma geldiğimizi söylemek, bankaların, toki'nin bu konudaki çalışmalarına yer vermek, bu aradada kiracı olarak hepimizin sık sık yaptığı yanlışları dile getirmek. Örneğin meşhur tahliye taahhüdü olayı. Bu taahhüdü ilk kira ilişkisi sırasında değilde "sonrasında" veren varmıdır merak ediyorum. Bu hemen hemen herkesin bildiği bir gerçek. Ama iş bu tahhüde dayanan bir davaya geldimi, kiracı olarak pek şansınız yok demektir. Ev sahipleri genelde kiracıları bu konuda "potansiyel bir tehlike" olarak görüp daha en baştan kendilerini "garanti" almaya çalışırlar ve bunu boş olarak imzalanmalarını isterler. Buna dayalı bir dava 1-2 ay sürer, yargıtay itiraz başvurusu 5-6 ay sürer ve sonuç tahliye olur. Bu duruma gelmiş kiracılar dava sürecini öğrendiklerinde kazandıkları zaman dolayısıyla itiraz ederler ama, daha sonra ödemek durumunda kaldıkları, dava, vekalet, temyiz harcı vs. gibi masraflarla ve tahliye ile karşı karşıya kalırlar. İşte bu ve buna bezer durumlarda daha en baştan takınmak gereken tavrı naçizane dile getirmeye çalışıyorum. HERKESİN BİR DOKTORU VE AVUKATI OLMASI TARAFTARIYIM. Bizde ise bu sadece sorun olduğunda ve genelde iş işten geçtiğinde yapılan bir işlem.

Uzun lafın kısası, dava kazandırsalar veya kaybettirseler bile HUKUKÇULARA SAYGILIYIM. Aynı olay ile ilgili iki hukukçudan bambaşka şeyler duyduğumda ne kadar kaygılanıyor isem, sayın ayaydin'in böyle bir girişim karşısında kaygılanmasını da anlayışla karşılıyorum.