Mesajı Okuyun
Old 13-06-2009, 22:58   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Themis99,

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 26.03.2001 T., 2001/1800 E., 2001/2936 K.: "Davacı, davalılardan satın aldığı aracın sol yanındaki boyanın orijinal olmadığını öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine, 1.500.000.000 TL manevi ve 44.066.740 TL maddi tazminatın ödetilmesine verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle yasal şartları oluşmadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebi ile ilgili temyiz taleplerinin reddi gerekir.
2-Yargılama sırasında mahkemece anılan bilirkişi raporunda, dava konusu aracın özellikle sol arka kapı boya kalınlığının fazla olduğu ve bu boya işleminin üretimden sonra yapıldığı, arka kapı içerisinde ve kapı yuvasındaki boya akıntılarının çok açık şekilde görüldüğü, üretici firmanın konumu gözönüne alındığında orijinal bir aracın son kalite kontrolünde bu gibi bariz bir hatanın gözden kaçamayacağı, bu boya işleminin üretici firma dışında sonradan yapıldığı konusuna varıldığı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporundaki bu açıklamalar, ayıbın çok açık ayıp olduğu şeklinde yorumlanmış ve yasal süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişilerin bu raporu hazırlarken, üretici ve bu işten anlayan teknik bilgi sahibi olan kişi gözü ile olaya yaklaştıkları anlaşılmaktadır. Oysa bilirkişi raporunda, sol kapı içerisinde ve kapı yuvasındaki boya akıntılarının üretici olmayan bu konularda ihtisası, bilgisi bulunmayan normal bir tüketicinin bu boya akıntılarını görebileceği ve kapı boyasının kalınlığının TEKNİK ALETLERLE ÖLÇÜLÜP TESPİT EDİLDİĞİ DE NAZARA ALINARAK, bu kısmın sonradan boyandığını farkedip edemiyeceği, yani ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu belirtilmemiştir. Mahkemece bilirkişilerden bu hususta açıklayıcı ek rapor alınarak, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23.maddesinin 3.fıkrasında, tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve bakanlıkça açılacak davaların, her türlü resim ve harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm tüketicilerin ve tüketici örgütlerinin kolaylıkla dava açmalarını sağlama amacına yönelik olup, bu nedenle dava açarken bunlar, harçtan sorumlu tutulmamışlardır. Mal ve hizmet sunan satıcıların harçtan sorumlu tutulmamasına ilişkin, yasada bir hüküm yoktur. Dava sonunda dava kabul edildiği takdirde davanın değerine göre davalının harçtan sorumlu tutulması hükmü temyiz ettiklerinde de bunlardan temyiz harcının alınması, harçlar kanununun amir hükümleri gereğidir. Davanın reddi halinde ise, davacılar harçtan muaf oldukları için bunlardan harç alınmaması gerekir.
Mahkemece bu yön gözetilmeden, davacıdan temyiz sırasında harç alınması da kabul şekli bakımından usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Davacının 1. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle, temyiz olunan ın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.3.2001 gününde oybirliğiyle verildi"

Umarım işinize yarar

Saygılarımla...