Mesajı Okuyun
Old 04-02-2007, 17:32   #4
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/17928
K. 2004/22583
T. 22.10.2004
• HACİZ İHBARNAMESİ ( 3. Şahsa Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan - Fiili Durumla Sınırlı Olacağından Muhtemel Alacaklar Açısından Sonuç Doğurmayacağı )
• HACİZ ( 3. Şahsa Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan İhbarname - Kural Olarak İleride Doğacak Muhtemel Bir Hakkın Haczinin Mümkün Olmadığı )
• 3. ŞAHSIN SORUMLULUĞU ( Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan Haciz İhbarnamesi - Fiili Durumla Sınırlı Olacağından Muhtemel Alacaklar Açısından Sonuç Doğurmayacağı )
• BORÇLUNUN MUHTEMEL ALACAKLARININ HACZİ ( 3. Şahıs Nezdinde - Kural Olarak İleride Doğacak Muhtemel Bir Hakkın Haczinin Mümkün Olmadığı )
2004/m. 89
ÖZET : Kural olarak ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla ( fiili durumla )sınırlı olacağından ileride doğacak, doğması muhtemel bu hakkın bu aşamada 3. şahısca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Kural olarak ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. Bu nedenle İİK'nun 89. maddesi gereğince 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla ( fiili durumla )sınırlı olacağından ileride doğacak, doğması muhtemel bu hakkın bu aşamada 3. şahısca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi yukarıda açıklanan nedenle muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz. İcra mahkemesine başvuran borçlunun şikayetinin bu kurallar ışığında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 22.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Burada benim aklıma şu soru gelmekte, şayet borçlu yazının ulaştığı tarihte bankada hesabı mevcut olup ancak sıfır olduğu görülmekte ise de bence o hesap numarası üzerine haciz kaydı konulması lazım. ve o hesapa aktarılacak paralar borçluya ödenmeyip icra dairesine yatırılması lazım, şayet yazı bankaya ulaştırıldığı tarihte borçlunun hiç bir şekilde açılmış bir hesabı yoksa bu durumda banka yazıya verdiği cevap tarihi itibariyle sorumludur.
Sayın Av.Şehper Ferda Demirelin belirtiği örnek içinde kısa bir açıklamada bulunayım. Memur görevli iken maaşında haciz varsa emekli olduğunda tanzim edilen belgelerde aslında maaşında haczin mevcut olduğu kaydının işlenerek Emeklilik işlemlerine başlanılması lazım ve bu kayda göre yeni bir talep ve karara gerek kalmadan Emekli
Sandığı maaş kesintilerine kaldığı yerden devam etmesi lazım, bu hususta yargıtay kararı var tatil günü olduğu için ekliyemedim, en kısa zamanda eklemeye çalışırım.