Mesajı Okuyun
Old 13-02-2015, 12:44   #2
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan İlam alacaklı lehine bozulursa takibe devam edilir

İ.İ.K. 40. madde alacaklı lehine bozmayı kapsamaz. Memur muamelesini şikayet davası açarsanız, kararı kaldırırsınız. Benzer durumda haciz talep edildiğinde icra dairesi İİK.nun 40.maddesi uyarınca ilamın bozulması halinde icra işlemleri olduğu yerde duracağından talebin reddine karar vermiş, mahkeme de şikayetin reddine karar vermiş fakat Yargıtay bozmuştur. Kolay gelsin.


T.C.YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/25571 KARAR NO: 2011/6260
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip dayanağı İzmir 7. İş Mahkemesi'nin 30.04.2008 tarih ve 2007/32 Esas, 2008/256 Karar sayılı ilamı ile takip alacaklısının borçlu şirket nezdinde 01.07.2000 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı kabul edilerek "... TL kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 13.02.2007 tarihinden, diğer alacakların ise, dava tarihi olan (07.03.2007) ve ıslah tarihi (11.03.2008) tarihlerinden itibaren öngörülen faiz oranlarıyla borçludan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu ilamın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 22/06/2010 tarih ve 2008/27947E., 2010/19976 K. sayılı ilamı ile davalının (borçlunun) tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, davacının (alacaklının) temyiz itirazları "hizmet sözleşmesinin 16/03/1999 tarihinde başladığının kabulü gerekirken hizmet süresi ve dolayısıyla alacaklarının eksik hesaplanmasının hatalı olduğu, ayrıca kıdem tazminatı dışında kalan alacaklarına 21/02/2007 tarihli ihtarname (ve bunda öngörülen 3 günlük ödeme süresi) nazara alınmak suretiyle temerrüt tarihinin belirlenmesi yerine, dava ve ıslah tarihi esas alınarak faizin yürütülmesinin hatalı olduğu belirtilerek kararın alacaklı yararına bozulduğu görülmüştür.
HGK'nun 23/10/2002 tarih ve 2002/11-633 Esas, 2002/847 sayılı kararında vurgulandığı üzere bozma kapsamı dışında kalan hüküm bölümü onanmış sayılır.
İİK'nun 40. maddesi gereğince takip dayanağı ilamın ilgili Yargıtay Dairesince bozulması üzerine takip olduğu yerde durur. Bu kural, ilamın bozulan kısmı için geçerlidir.
Somut olayda, takip dayanağı ilamın, hizmet süresinin eksik tespiti nedeniyle alacağın eksik hesaplanması ve alacağa uygulanan faizin daha önceki bir tarihten itibaren işletilmesi gerektiğinden bahisle, alacaklı lehine bozulduğu, diğer temyiz taleplerinin ise reddedildiği belirlenmiştir.
Bu durumda alacaklı vekilinin kesinleşen alacak kısmıyla ilgili talebi yerinde olup, mahkemece icra müdürlüğünce bu konuda verilen 04/08/2010 tarihli şikayete konu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.