Mesajı Okuyun
Old 07-02-2011, 16:00   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay 15.Hukuk Dairesi

Esas: 1988/2561 Karar: 1988/3344 Karar Tarihi: 21.10.1988

Dava: İzzet ile; 1-Yılmaz, 2-Havva arasında çıkan davadan dolayı, (Nazilli 1. Asliye Hukuk hakimliği)nce verilen 30.12.1986 gün ve 1985/84-1986/836 sayılı hükmü bozan Dairemizin 21.4.1988 gün ve 1981/1432-1589 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Borçlu hakkında yapılan icra takibinde alınan aciz belgesine dayanılarak açılan davadan, borçlunun parasını ödeyerek satın aldığı taşınmazın tapu kaydını karısı adına tesis ettirmek suretiyle alacaklıdan mal kaçırdığını iddia ederek, yapılan bu tasarrufun iptali istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, Dairemizce, "olayda borçlunun tasarrufu bulunmadığı ve İİK.nun 278-280. maddelerinin de uygulanamayacağı" nedeniyle bozulması üzerine davacı tarafından tashihi karar isteminde bulunulmuştur.

1 - Borçlu tarafından kendi adına pazarlığı yapılarak bedeli kısmen peşin ve bakiyesi taksitlerle ödenmek suretiyle satın alınan taşınmaz malın, isteği üzerine satıcı tarafından tapuda karısı adına ferağ verilmesi ve tapu tesisi işleminde, borçlunun karısı yararına bir tasarrufu bulunmadığını kabul etmek mümkün değildir.

Nitekim, satın alınan taşınmaz bedeli borçlunun mal varlığından çıkmış fakat karşılığı olan taşınmaz. kendi isteği üzerine karısının mal varlığına karşılıksız olarak girmiştir. Buna göre, borçlunun bağış olarak karısı yararına ödediği bedel ve tapuda karısı adına ferağ verilmesi isteği, kapsam ve niteliği itibariyle borçlu tasarrufu olup, bu tasarruf sonucu davalı eşin edindiği taşınmazdan, İİK.nun 278/1. maddesindeki şartları mevcutsa, 283. maddesi hükmünce alacağın tahsiline imkan verilmelidir.

2 - Ancak, olayda aciz belgesinin alınmasının nedeni olan ilamsız icra takibindeki alacaklardan en eskisinin doğum tarihi ticari defter kayıtlarına göre 4.6.1984 tarihidir. Oysaki borçlu tasarrufu 27.4.1984 tarihi olup, borcun doğumundan önceye ilişkindir. Bu durumda, borcun doğumundan sonra borçlu tarafından yapılmış bir tasarruf bulunmadığından İİK.nun 278/1. maddesindeki şartları oluşmayan davanın reddi gerekmektedir.

Bu durumda, mahkeme kararının bozulmasına dair Dairemizin 21.4.1988 tarih 1988/1432-1589 sayılı ilamına karşı davacının tashihi karar isteği birinci bentte açıklanan nedenlerle haklı görülmekle kabul edilerek bozma gerekçesi değiştirilerek ikinci bentte yazılı nedenle karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenle davacının tashihi karar isteği HUMK.nun 440/4. maddesine uyguna görülmekle kabulü ile Dairemizin 21.4.1988 tarih 1988/1432-1589 sayılı bozma kararındaki gerekçenin ortadan kaldırılmasına ve ikinci bentte yazılı nedenle mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının hashihi karar talebinde bulunan davacıya iadesine, 21.10.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kolay gelsin,