Mesajı Okuyun
Old 29-07-2008, 19:40   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adnan koray
Sayın Söylemez,

Kafanızadaki karışıklığın nedeni elbirliği(iştirak) mülkiyetiyle ilgili yeni medeni kanununa hüküm konmuş olmasıdır.

yani 1982 tarihli ünlü içtihat önleme davaları için işlevini yitirmiştir.Yani :

davayı tekbaşına açabilirsiniz
davayı tekbaşına yürütebilirsiniz






TÜRK MEDENİ KANUNU

Madde 702- Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.

Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.

Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz.

Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır

Esasen mantıklı olan da budur.

Her bir mirasçının, öğrendiği müdahale ve faydalanmalar karşısında terekeyi koruyucu önlemleri kendiliğinden almasının bir hak olmaktan önce görev sayılması ve sonucundan terekenin yararlanması doğaldır.

Terekeye yönelecek her türlü istismara karşı tüm mirasçıların ittifakını aramak yahut bu ittifakın yerine mahkeme eliyle tereke temsilcisi tayin etmek, işi zorlaştırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır, kanaatindeyim. Bu anlamda yeni Medeni Kanun hükmünün son derece isabetli olduğunu düşünüyorum.