Değerli Meslektaşlarım,
Önceki gün Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir duruşmam vardı. Dava , karşılıklı basit yaralama. Benim müvekkilimin kaşı yarılmış. Şehir magandalarından dayak yemişler ama tabi ki müvekkillerime de dava açılmış.
Müvekkilere de ceza verip HAGB verilecek karşı tarafa da, bu belli. Çünkü bazı tanıklar müvekkilin birinin elinde bıçak olduğunu vs. söylüyorlar.
Müvekkillerle konuştum, şikayetten vazgeçelim dedim. Çünkü yok yere size de ceza verilip HAGB verilecek. Zor da olsa kabul ettiler. Tamam dediler.
Karşı tarafın avukatına da söyledim, tamam biz de vazgeçelim dedi. Hakimle konuştuk, dilekçe yazın, şikayetten vazgeçin dedi. Bir de karşı tarafın avukatının öğleden sonra duruşmaları varmış, öne alma dilekçesi verdik.
Tamam, "Düşme" dedi, zaptı sonra alın dedi.
Akşam zaptı aldığımda elinde bıçak olduğu iddia edilen müvekkile bıçakla yaralamadan ceza verip HAGB verdiğini gördüm. Hatta tanık bile dinlemiş. Dosyada da bıçakla yaralamaya dair en ufak birşey yok. Yalnız bazı tanıklar elinde bıçak var diyor ki ondan da takipsizlik verilmiş.
Buna rağmen ve bize "düşme" dediği halde ceza vermesi bir de olmayan birşey yüzünden ceza vermesi, zaptı sonra alın deyip yokluğumuzda da tanık dinlemesi hangi adalet duygusuyla bağdaşır? Ben bunu müvekkilime nasıl anlatacağım?
Sizce hakimi şikayet etmeli miyim? Direk HSYK'ya dilekçe mi yazıyoruz?Daha önce bu yola başvuran meslektaşlarımın deneyimlerinden faydalanmak istiyorum.