Genel şekilde anlatılan olaya ilişkin olarak genel bir cevap vereyim.
Somut olay bilinmeyince cevap isabetli olmasa da yine de şunlar olabilir:
a) Bir kere birden fazla senet ve birden fazla sanıklardan söz ettiğinize göre eğer zaman içinde bu şahısların süregelen benzer eylemleri sözkonusu ise ve bütün bu eylemlerinden ötürü haklarında soruşturma yürütülüyor ise konu DGM Cumhuriyet Savcılığını ilgilendirecektir. Bu kişiler belirtilen eylemlerinden ötürü "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan ötürü soruşturma geçireceklerdir.

b) Senedin bu şekilde alınmış olması olayın niteliğine göre TCK. nun 496. maddesinde anlatılan gasp türünü ya da sanıkların haklarını alma bahanesiyle bu senedi zorla imzalattıklarını söylemeleri ve ispat etmeleri karşısında daha basit bir suç olan kendiliğinden hak alma suçunu da oluşturabilecektir.

Ancak anladığım kadarıyla durum "a" şıkkına daha uygun.

Bu tür davalar özellikle suçun "zorlama" öğesini ispat açısından tanık beyanına ihtiyaç gösterir. Mahkeme bundan başka diğer delilleri de göz önüne alır. Sanıkların senetleri borçlularından irade dışı temin ettikleri ve bunu sağlamak için ne gibi araçlar kullandıkları suçun ve sonuç cezanın saptanması açısından çok önemli. Bu sebeple konu ile ilgili bilgisi olanların bunu mahkemeye beyan etmesi gerekiyor. Zira kendilerinde çok sayıda senet bulunan sanıklar bunu bir şekilde açıklayacaklardır. Ama sizden tamamen boş bir senet alınmış ve üzeri doldurulmuş ise bu da başka bir suç konusunu oluşturur. Ama bu boş senet de eğer sizden irade dışı yani tehditle alınmış ise yukarıda yazdığım a ve b şıklarındaki husular yine geçerli..
Evrak üzerinde sonradan bir tahrifat yapılmadığı sürece ya da başkası adına bir senet düzenlenmediği (senet sahibi adına yazma ve imzalama) sürece kriminla incelemenin bir anlamı yoktur. Sizin olayda senetleri bizzat siz yazıp verdiyseniz zaten inceleme sonucunda yazının ya da imzanın size ait olduğu yolunda bir rapor çıkacaktır.

Hülasa, sanıkların senetleri sizlerden zorla aldıklarını ispat edebilirseniz sanıkların konumu, yaptıkları işler, geçmiş halleri, sabıkları, sizlerle olan ticari ilişkileri vs. gibi husular mahkemece gözönüne alınıp bir sonuca ulaşılabilir.

Ancak tekrar ediyorum bütün bunlar olasılık. Somut olayı bilmek gerekir.
Yine de geçmiş olsun derim...
Saygılar..