Alıntı: Dün Doğubeyazıt savcısı öldürülmüştür. Düne kadar, birçok avukat ve doktora yönelik fiili ve sözlü saldırı ile ölüm olayları gerçekleşmiştir. Bu olayların toplumsal sebepleri arasında, okumuş olmaya veya makama yönelik duyulan öfke mi yatmaktadır. Acaba, okumuş ve makam sahiplerine yönelik son yıllardaki kötü uygulamalar da, bu saldırıların artmasına sebep olmakta mıdır?

Sayın ORATOR;

Görevini yerine getirirken hayatını kaybeden her insan üzüyor geride kalanları ve yine aynı şekilde cumhuriyet savcısı arkadaşımız da çok üzdü bizleri.

Meydana gelen üzücü olaylara çok farklı bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız ancak şahsen, belirli konumdaki insanlara yapılan saldırıların ardında tahsil görüp görmeme kıstasının herhangi bir rolü olduğunu düşünmüyorum.

Haklı olduğunu iddia edip yargılama sonucu haklılığını ortaya koyamayanlar; haksız olduklarını bildikleri halde haksızlıklarında ısrar edenler; hastasına yeterince ilgi gösterilmediği iddiasında olanlar; durumu kritik olan yakınının ameliyat masasında hayatını kaybetmesi sonucu suçlu arayanlar vs. birçok durumda vatandaşın muhatabı, elbette ki belirli bir eğitim/öğretim aşamasından geçmiş şahıslar olmaktadır ancak bu durum, saldırıya maruz kalan tahsil görmüş insanlara, tahsili daha az olanların bir tutumu olarak algılanmamalıdır.

Meselenin çok çeşitli toplumsal ve psikolojik nedeni olabilir. Bu nedenler kendi içlerinde kategorize edilebilir ama özellikle "okumuş olana karşı duyulan öfkenin" bu kategoride değerlendirilebileceğini sanmıyorum.

Saygılarımla..