Mesajı Okuyun
Old 21-11-2007, 12:47   #27
Admin

 
Varsayılan

HÇG'lerin örgütlenmesinde Baroların komisyonların örnek almıştık. Bu komisyonlarda bulunan arkadaşlarımız bilirler, bu komisyonlar belirli bir konuya ilgi duyan avukatların adeta bir vakıf/dernek gibi çalıştığı ve gerek kendilerini, gerekse konuyu geliştirdikleri hukuk organizasyonlarıdır.

Bu komisyonlar haftada 1 veya 2 haftada bir toplanır, faaliyet planı ve görev paylaşımı yapar. Konularıyla ilgili etkinlikler düzenler, yabancı kaynaklardan çeviriler yapar, kamuoyunda önce çıkan isimlerle röportajlar yapar, onları konuşmacı olarak davet ettikleri toplantılar düzenler, makaleler, kitapçıklar, kanun tasarıları hazırlar, güncel gelişmeleri takip edip, komisyon (veya baro) adına kamuoyu açıklamaları yapar, Baro Yönetim Kurulunun konuyla ilgili faaliyetlerine ve stratejilerine danışmanlık organı olarak yardımcı olur vs.

THS HÇG'lerde hedeflediğimiz buna benzer bir oluşumdu. Biz sadece daha geniş bir yelpaze düşündük, çünkü Baro Komisyonlarının aksine belirli bir şehirle ve meslek grubuyla sınırlı kalmıyoruz, Türkiye'nin her yerinden ve her meslekten hukukçuları bu HÇG içinde bir araya getirmemiz mümkün.

Ancak belirtmek gerekir ki, ne baro komisyonları ne de THS HÇG'ler, sadece aidiyet hissiyle girilen ve üretimde etkin rol almadan da içinde kalınan organizasyonlar değildir, öyle olmamalıdır. Baro komisyonu toplantısına birkaç kez mazeretsiz katılmazsanız, veya verilen bir görevi yapmazsanız komisyon başkanı üyeliğinizi düşürür ve bunun da böyle olması gerekir. Nasıl ki bir dernekte gönüllü olduğunuzda, aktif ve üretken olmanız beklenirse, bu tip organizasyonlar da aynısı beklenir.

THS HÇG'lerde bu konuda bir sorun yaşıyoruz. Üyelerimiz bir HÇG'ye giriyor ve daha sonra hiçbirşey yapmıyor, hatta foruma bir mesaj dahi atmıyor. Hatta bazı koordinatörlerimiz de bu duruma aynı şekilde uyum sağlıyor, onlar da aynı şekilde davranıyor ve üyeleri koordine etmek ve grubu üretken hale getirmek yerine onlar da ortadan "kayboluveriyorlar". Bu nedenle de her HÇG'den istediğimiz verimi alabilmiş değiliz ve bundan sonra da bu verim alamadığımız HÇG'leri kapatacağımız gibi, verim alacağımıza emin olmadan da HÇG açmayı düşünmüyoruz.

Bu açıdan Kamulaştırma Hukukuyla ilgili kurulması düşünülen bu HÇG'nin bu aşamada neler yapabileceğini değerlendirmesini çok olumlu buluyorum, zira hadi açalım deyip açtıktan sonra bunun çoğu kez yapılamadığını defalarca gördük. Bunun yerine HÇG'yi daha açmadan organizasyonun yapılması ve verimli olacağı düşünülürse HÇG'nin kurulması çok güzel bir fikir.

Ancak belirtmek gerekir ki, HÇG'yi sadece bir forum konusu açıp, fikir eklemek olarak görmemek gerek. Takdir edersiniz ki bunu yapmak için HÇG'ye ihtiyacımız yok, hukuk sohbetleri alanında "Kamulaştırmasız el atma davasının Hukuki niteliği nedir" başlıklı bir konu açabiliriz ve buraya konuyla ilgilenenler zaten cevap yazar, yargıtay kararı ekler, tartışır vs.

HÇG bir forum konusu açıp, ona görüş eklemekle sınırlı bir organizasyon olmamalı, bunu THS'nin tüm forumlarında zaten yapıyoruz. Elbette bu da yapılmalı HÇG içinde ancak HÇG'nin bunu ötesinde de bir etkinlik planı olmalı ve daha önemlisi HÇG'ye katılırım diyen üyelerimizin bunun ötesinde bir çalışma niyeti ve vaadi olmalı.

Bir diğer deyişle hedefimizin bir "Kamulaştırma Hukuku Forumu" açmak değil, "Kamulaştırma Hukuku Çalışma Grubu" açmak olduğu gözden kaçmamalı. "Kamulaştırma Hukuku Forumu" ise, Çalışma grubumuzun asli amacı değil, etkinliklerinden sadece biri olarak değerlendirilmelidir.