Mesajı Okuyun
Old 10-09-2009, 21:55   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Burak Demirci
Doğuştan kalbi delik olduğu yeni tespit edilen A şahsı, bu haliyle askere alınıyor. Askerlik esnasında birçok kez kalp sıkışması ve nefes daralması şikayeti yaşamış ve yapılan muayenesinde bir sorununun olmadığı belirtilmiş. Askerliğini bitirdikten sonra ise doktora gittiğinde yapılan tetkiklerle kalbinin delik olduğu tespit ediliyor.

Bu durumda A şahsının, kalbi delik olmasına rağmen, yani askere elverişli değildir raporunun kendisine verilmesi gerekmesine rağmen, askere alımda ve askerlik esnasında gerekli muayenelerin yapılmaması sonucu askerlik yapması sebebi ile manevi tazminat talebinde bulunulabilir mi? Saygılar.

Sayın Av. Cengiz Aladağ'ın haklı sorusuna katılıyorum. İlgili maddeleri bir kez daha ekliyorum incelemeniz için.


Borçlar Kanunu:

3 - ŞAHSİ MENFAATLERİN HALELDAR OLMASI

Madde 49 - (Değişik madde: 04/05/1988 - 3444/8. md.)

Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.

Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.

Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.

Türk Medeni Kanunu:

II. Saldırıya karşı
1. İlke
MADDE 24.- Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.
2. Davalar
MADDE 25.- Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
Davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.
Manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.
Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.

Kişilik Hakkı ile ilgili Yargıtay Ölçütü: