Mesajı Okuyun
Old 27-11-2007, 20:26   #2
zeynepppp

 
Varsayılan

2005 yılından sonra işkence ile ilgili verilen çok az karar bulabildim.Çoğu 2005'ten önceydi.Ama belki yardımı dokunabilir.

T.C.
YARGITAY
9. CEZA DAİRESİ
E. 2005/4593
K. 2005/5950
T. 18.7.2005
• GEREKÇELİ KARARDA YER ALMASI GEREKEN HUSUSLAR ( Maddi Gerçeğin Kuşkuya Yer Bırakmayacak Şekilde Açıklığa Kavuşturulması Gereği - Memurun İşlediği Efrada Suimuamelede Bulunma Suçu )
• MADDİ GERÇEĞİN KUŞKUYA YER BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI GEREĞİ ( Memurun İşlediği Efrada Suimuamelede Bulunmak Suçu - Gerekçeli Kararda Yer Alacak Hususlar )
• GÜVENLİK KUVVETLERİNİN EFRADA SUİMUAMELEDE BULUNMASI ( Mahkemece Maddi Gerçeğin Kuşkuya Yer Bırakmayacak Şekilde Açıklığa Kavuşturulması Gereği - Diğer Sanıklara İlişkin İşkence İddiası ve Doktor Raporları da Gözönünde Bulundurularak Hüküm Kurulması Gereği )
2709/m.141
1412/m.32,260,308/7
ÖZET : Gerekçeli karar; "sorun", "gerekçe" ve "sonuç" bölümlerinden oluşup, "sorun" bölümünde somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler ve ne şekilde işlendiği belirlenmeli; "gerekçe" kısmında, mevcut deliller irdelenmeli, delillerle sonuç arasında bağ kurulmalı ( eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığı anlatılmalı ) ve hukuki nitelendirme yapılmalı; "sonuç" bölümünde ise hüküm fıkrası yer almalıdır. İncelenen dosyada, sanıklara atılı her bir eylemin; eylem evrakı, savunmalar, maddi kanıtlar, diğer sanıklar ve başka dosya sanıklarının ifadeleri ile sübuta ilişkin kabuller çerçevesinde tutarlı ve kesin hüküm kuralını ihlal etmeyecek bir biçimde tartışılması, çelişkilerin giderilmesi, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde elverişli kanıtları ile birlikte ortaya konulması; sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, T.C. Anayasası'nın 141, CMUK'un 32, 260 ve 308/7. maddelerine aykırıdır.

2- Sanıklar K.K. ile H.K. yönünden; güvenlik güçleri hakkında efrada suimuamelede bulunmak suçundan devam eden soruşturma sonucu araştırılıp, diğer sanıklar ile ilgili olarak da kendilerine soruşturma sırasında işkence yapıldığını iddia etmeleri ve bu konuda ibraz edilen doktor raporları da nazara alınarak bu husus araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekir.

DAVA : Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen sanıklar K. K., S. V. B. ve H. A. müdafilerinin duruşmaya gelmediği ve geçerli bir mazeret de bildirmedikleri anlaşıldığından bu sanıklar hakkında duruşmasız, sanık İ. B. dışındaki diğer sanıklar hakkında duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Gerekçeli karar; sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşup, sorun bölümünde somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler ve ne şekilde işlendiği belirlenmeli, gerekçe kısmında; mevcut deliller irdelenmeli, delillerle sonuç arasında bağ kurulmalı, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığı anlatılmalı ve hukuki nitelendirme yapılmalı, sonuç bölümünde ise hüküm fıkrası yer almalıdır.

İncelenen dosyada, sanıklara atılı her bir eylemin; eylem evrakı, savunmalar, maddi kanıtlar, diğer sanıklar ve başka dosya sanıklarının ifadeleri ile sübuta ilişkin kabuller çerçevesinde tutarlı ve kesin hüküm kuralını ihlal etmeyecek bir biçimde tartışılması, çelişkilerin giderilmesi, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde elverişli kanıtları ile birlikte ortaya konulması; sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle, T.C. Anayasasının 141, CMUK.nun 32, 260 ve 308/7. maddelerine muhalefet edilmesi,

2- Sanıklar K.K. ile H.K. yönünden; güvenlik güçleri hakkında efrada suimuamelede bulunmak suçundan devam eden soruşturma sonucu araştırılıp diğer sanıklar ile ilgili olarak da kendilerine soruşturma sırasında işkence yapıldığını iddia etmeleri ve bu konuda ibraz edilen doktor raporları da nazara alınarak bu husus araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi kanuna aykırı,

3- Hükümden sonra 12 Ekim 2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası ile 765 sayılı Türk Ceza Yasasının tümüyle değiştirilmiş bulunması ve 13 Kasım 2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle;

5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 7. maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9. maddesi hükümleri uyarınca sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar İ. B., R. Ö. ve B. A. ile sanıklar K. K., S. v. B., H. A., R. Ö., B. A., S. Ç., M. P., A. E. A. ve H. K. müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanıklar R. O., S. ç., B. A., A. E. A., H. K., M. P. müdafilerinin ileri sürdükleri temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan tüm sanıklar yönünden re'sen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA 18.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi