Mesajı Okuyun
Old 13-09-2007, 01:17   #15
Fatima

 
Varsayılan

Bir Bayan olarak düşüncelerinize katıldığımı söyleyemeyeceğim. Yıllarca eski eşimle Türkiye yi bölge, bölge gezdik ve birlikte, Van da terörü, Erzincan da debremi, Kıbrıs da ise Rum tedirginliğini yaşadık, kendisini de yıllarca eşi olarak temsil etmekten gurur duydum. Gün geldi davetiye de, … Bey ve Eşi, gün geldi, … Bey ve … Hanım ile Protokol davetiyelerimizi aldık. Eğer eşiniz (ister Bey olsun isterse Hanım) sıfırdan başlayıp bir makama yükselmiş ise, bunun arkasında sevgiyle, saygıyla ve sabır ile, bir tek siz varsınızdır, bundan dolayı da, saten bir sıfata sahipsinizdir. Olaya tek taraflı bakmak, bence çok yanlış olur, çünkü aynı durumda olan birçok Beylerde var. Asıl Hakka ve Hukuk a doğuda yaşayan, belki köyünden hiç çıkmamış olan yerli Hanımlarımızın ihtiyacı var. Eğer söz konusu ezilmekse, çoğunlukla onlar eziliyor ve töre denen o kapıdan, ne Hak nede Hukuk içeri girebiliyor. Eşinin makamının keyfini sürmeyi bilen bir bayan, saten hakkını savunmayı da bilir. Bir söz vardır. Kişinin, kendisine yapmış olduğu kötülüğü, bir başkasından göremez.. Bayan vardır güçlüdür, hakkını savunur. Bayan vardır güçsüzdür, ezilmeye mahkum dur.

Yaşanmış kısa bir örnek:

İki yakın bayan arkadaş, ikisinin de eğitimi eşittir
İkisinin de eşleri farklı illerde, ama aynı görevde çalışırlar
İkisinin de eşleri, eşlerini başka hanımlarla aldatırlar
Birinin bir çocuğu, diğerinin ise iki çocuğu vardır
Gün gelir ikisinde bu olaydan haberdar olurlar
Bir çocuklu bayan, bilmemezlikten gelip, her şeye boyun eğer,
Diğeri ise, kendisini bekleyen hayatın zor olacağını bilerek, eşinden boşanır, korksa da o yolda iki çocuğu ile birlikte, kararlılıkla ilerler.

Batıdan söz ediyorsunuz, yıllarca Almanya da okudum, emin olunuz ki, ezilen orada da eziliyor.

Bayan Mitterrand ve Clintonu örnek göstermiştiniz

Fasla uzağa gitmeden, bizden iki örnek vermek istiyorum.

Bayan Rahşan Ecevit ve Bayan Semra Özal



Saygılarımla