Mesajı Okuyun
Old 15-08-2010, 18:26   #13
Ekin EKŞİ YILMAZER

 
Varsayılan

ABD'de kürtajın geleceği meçhul

Yasemin Çongar
Washington, ABD




“Kürtaj hakkı” deyip geçmemek lazım. Amerika’nın en derin siyasi fay hatlarından olan bu meseleyi tartışmaya başlamadan önce, “Bir yandan kürtajın yasal olmasını savunurken, bir yandan da kürtajla başka yollardan mücadele yanlısı olunabileceğini hatırlamak lazım.”

Amerikan halkının yüzde 57’si kürtajın yasallığından yana

Bu sözler, eski First Lady, şimdinin New York senatörü ve 2008’in olası başkan adayı Hillary Clinton’a ait.

Ama tabii, Amerika’da herkes bunu yapmıyor.

Dini inançları gereği kürtajı günah sayanlara ya da bireysel hakların döllenme anından itibaren başladığını savunanlara göre, kürtaj hakkı yanlıları da günahkar ve cani.

Velhasıl, Amerikan toplumunda kürtaj, basit bir tartışma konusu değil; milyonlarca seçmenin kime oy vereceğini belirleyen temel kıstas, siyasi olduğu kadar duygusal bir cepheleşme nedeni.

Kürtaj hakkı yanlıları, tepkiler nedeniyle çoğu zaman bu kelimeyi ağızlarına bile almadan “pro-choice” yani “kadının seçme hakkından yana” olduklarını söylemekle yetiniyorlar. Kürtaj karşıtları ise, kendilerine “pro-life” yani “hayat yanlısı” diyorlar, diğer tarafın “hayat karşıtı” olduğunu da ima ederek.

Peki, plansız başlayan ve mutlu bir aile ortamına ya da en azından sağlıklı bir anne-çocuk bağına ulaşması mümkün görünmeyen hamileliklerin, yasal ve denetimli koşullarda, uzman hekimlerin müdahalesiyle bitirilmesi “bir temel hak” sayılabilir mi?

Kürtaj yanlıları “evet” diyor; çünkü onlara göre, bu hak olmazsa çok sayıda kadın denetimsiz, sağlıksız seçeneklerle hamileliği sona erdirme yoluna gidebilir. Ya da dünyaya istenmeyen, sahiplenilmeyen sayısız çocuk gelir. Ya da tecavüz kurbanları anne oluverirler… Ya da…

Karşı taraf ise uzayıp giden bu argümanları, “Bırakın o çocuklar doğsun, onları da evlat edinecek aileler var, körpe canları katletmeyin” diye yanıtlıyor.

Amerika’da kürtaj 1973’te Yüksek Mahkeme’nin kısaca “Roe’ya Karşı Wade” olarak anılan davadaki kararından beri yasal. 32 yılda tam 38 kez bu hakkın geri alınmasına zemin yaratan davalar, Yüksek Mahkeme’de hep “Roe’ya karşı Wade”in yeniden onanmasıyla sonuçlanmış.

Anketlere göre, Amerikan halkının yüzde 57’si kürtajın yasallığından yana. Yüksek Mahkeme’nin kürtaj hakkını geri almasını isteyenler arasında ise, Katolikler ile evanjelistler başı çekiyor.


Alito, kürtaj karşıtı görüşleriyle biliniyor

İşte Başkan Bush’un Yüksek Mahkeme’ye aday gösterdiği Yargıç Samuel Alito da, Amerika’daki bu siyasi tablo nedeniyle tartışılan bir isim.

Muhafazakarlar, Yargıç Alito’ya “‘Roe’ya Karşı Wade’i silecek adam” gözüyle bakıyor, Alito sayesinde, 9 üyeli Mahkeme’de yıllardır 4’e karşı 5 yargıcın oyuyla ayakta kalan kürtaj uygulamasına sınırlama, hatta yasak getirileceğini umuyorlar.

Kürtaja karşı olduğu bilinen Alito’nun gönlünden geçen de bu belki. Ancak görevinin onaylanması için ılımlı Cumhuriyetçilerin de oyunu alması gerektiğini biliyor. Nitekim Senato önünde tam bir laf cambazıydı. Roe’ya karşı Wade’in “ağırlıklı bir emsal” olduğunu söyleyerek, kürtaj hakkı yanlılarını yumuşattı önce. Bir sonraki oturumda, “Roe’ya karşı Wade” kararının da pekala gözden geçirilebileceğini belirtip değişikliğe açık kapı bıraktı.

Beklentiler Alito’nun, Demokrat üyelerin muhalefetine rağmen Senato’dan onay alıp Yüksek Mahkeme’ye çıkacağı yönünde. Açık bıraktığı kapıdan geçip geçmeyeceği ise henüz bilinmiyor. Kesin olan şu ki, Amerika’da kürtaj hakkının geleceği artık daha bir meçhul…