Mesajı Okuyun
Old 09-06-2003, 20:14   #3
Nedime Uğraş

 
Varsayılan

Sayın Meslekdaşlarım;
Yeni M.K. nun 129/3 deki "Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin alt soyu ve eşi arasında evlenme yasağı" getiren hükmü, benim kanaatime göre sakıncalıdır. Farzedin ki; böyle bir olay vuku buldu, neticesi ne olacaktır? taraflar evlenemiyecekler, bir şekilde evlenseler bile mutlak butlan sebebi olduğu için, her zaman res'en C. Savcılığı veya ilgilisi olan herkes tarafından bu evliliğin iptali için dava açılabilecektir. Evlatlığı veya bunlardan biri ile diğerinin alt soyu ve eşi arasında sonradan ortaya çıkan hissî bir durum cinsel ilişkiye dönüşürse, evlenmeleri de yasak olduğuna göre durum ne olacaktır?

Taraflar arasında kan bağı olmadığı için böyle olaylara az da olsa rastlamak her zaman olasıdır. Ülkemizde, bir Profösör evlatlığı ile, tanınmış bir gazetecimiz de, eşinin ilk evliliğinden olan kızı ile evlenmedi mi? Yeni M.K. 129/2 bu durumu da evlenme engelleri arasında saymıştır. Evlatlığı veya onun alt soyundan biri veya eşi ile aralarında başlayan hissî ilişki cinsel ilişkiye de dönüşürse evlenmeleri kanunen mümkün olmayınca nüfûz suistimaline neden olacak ve bu gayrıyasal ilişki taraflar arasında devam edecek, belki ileride çocukların doğmasına da neden olacaktır.

Bu nedenler dolayısı ile bu yasa hükmünü doğru bulmuyorum.

Ben de evlat edinen ile evlatlık arasındaki ilişkiye çok önem veriyorum. Bu ilişki muhakkak ki anne, baba ve evlat ilişkisi gibi olmalıdır. Aksini düşünmek etik kurallarına aykırıdır. Fakat evlatlık gençken, ondan büyük olan anne ve özellikle babanın onunla olağan olmayan bir ilişkiye girmesi halinde, daha küçük yaşta ve ona muhtaç olan evlatlığın haklarının ön plana alınarak bu ilişkiyi yasal hale getirmenin yollarını yasa koyucunun açık tutması gerektiğini düşünüyorum. Zira neticesi evlatlığın durumunu zorlaştıracaktır. Eski M.K. da olduğu gibi, evlilik geçerli kabul edilerek, evlatlık ilişkisini sona erdirmek daha uygun bir çözümdü.

Fakat, bu da Yeni M.K. nun ruhuna aykırı düşerdi. Çünkü; yeni Yasa evlat edinmeyi bir akit olarak kabul etmedi ki, tarafların isteği ile bozulması da mümkün olsun. Ortada akdî değil de, kanunî bir ilişki vardır.

Yukarıda belirttiğim endişelerim karşısında bilmem, bu yasa hükmü hakkında sizler ne düşünürsünüz?