Mesajı Okuyun
Old 02-04-2010, 16:56   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan İlginç Bir Karar

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/10950
K. 2006/13205
T. 28.12.2006
• HİLE ( Her Türlü Delil İle İspat Edilebileceği - İptal Hakkının Kullanılması Hiçbir Şekle Tabi Olmadığı/Öğrenilmesinden İtibaren Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre İçinde İptal Hakkı Kullanılabileceği )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Hile Nedenine Dayalı - Resmi Satış Sözleşmesinin Aksi Aynı Nitelikte Belgelerle Kanıtlanamadığı Gerekçesi İle Davanın Reddi Hatalı Olduğu )
• İSPAT ( Hile Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil - Resmi Satış Sözleşmesinin Aksi Aynı Nitelikte Belgelerle Kanıtlanamadığı Gerekçesi İle Davanın Reddi Hatalı Olduğu )
• EVLİLİK AMACIYLA TEMLİK EDİLEN TAŞINMAZ ( Devirden Sonra Hile ile Başkasına Devir/Tapu İptali ve Tescil - Resmi Satış Sözleşmesinin Aksi Aynı Nitelikte Belgelerle Kanıtlanamadığı Gerekçesi İle Davanın Reddi Hatalı Olduğu )
818/m. 28, 213
1086/m.293
ÖZET : Davacı, davalı ile evlenmek istediğini, ancak karşılığında arsa ve ev istemesi üzerine ihtilaf konusu taşınmazını davalıya temlik ettiğini, devirden sonra evi terk ettiğini, hileli davranışlarla taşınmazı devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. Aldatılan taraf hukuki ilişkiyi geriye etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiklerini geri isteyebilir. Hile her türlü delil ile ispat edilebilir. İptal hakkının kullanılması hiçbir şekle tabi delildir. Hilenin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde iptal hakkı kullanılabilir. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan resmi satış sözleşmesinin aksinin aynı nitelikte belgelerle kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, davalı ile evlenmek istediğini, ancak karşılığında arsa ve ev istemesi üzerine 518 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, daha sonra evi terk edip gittiğini, hileli davranışları ile taşınmazın devrini sağladığını ileri sürüp iptal ve tescil ya da 20.000.000.000.- TL tazminat isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında taşınmazın üçüncü kişilere devrinin yapılması üzerine taşınmaz değeri olarak 20.000.000.000.- TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, temliki sağlayan resmi senedin aksinin aynı nitelikte bir belge ile kanıtlanamadığı, Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasının esasa etkili olamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi S.Y.'nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı anılan işlemlerin kendisinin kandırılmak suretiyle gerçekleştirildiği, hileye maruz bırakıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.

Bilindiği üzere, hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede yanıltma söz konusudur. B.K.'nun 28/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili ( makable şamil ) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde taraf delillerin toplanması, Pendik ı. Sulh Ceza Mahkemesi'nin dava dosyasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.

SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.