Mesajı Okuyun
Old 08-07-2007, 20:54   #2
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan Yorum

Hekimler hastalarini; hastalarinin hastaliklari, tedavileri, hastaligin tedavisinin gidisati ve neticeleri hakkinda aydinlatmak zorundadirlar.

Bu yükümlülük, hastalarin, „öz sayginliginadokunulmamasi hakki(insan haysiyeti –onurunun korunmasi), kisilik haklarindan kendi gelecegini belirleme hakki, vücut bütünlügünün korunmasi hakki, yasama hakki gibi, Anayasal haklarini korumaya yöneliktir.


Hekimlerin hastalarini bu konularda aydinlatmalari sonrasinda alacaklari ONAM(RIZA), eylemlerini tüm pozitif hukuk düzenlemeleri acisindan, hukuka uygun hale getirecektir.

Hekimler, hastalarina uyguladiklari tedavilerin yan etkisi konusunda, hastalarini mutlaka aydinlatmak zorundadirlar. Ilacin, kullanimi, dozu hakkinda bilgi vermek zorunda olan hekim, ilacin yan etkisini de hastasina anlatmak zorundadir. Yan etkilerin ciddiyeti arttikca hekimin dikkat ve özen yükümlülügü de artmaktadir. Bu durumda hekimin hastasina gerekiyorsa düzenli kontrollere gelmesini vs. önermesi gerekmektedir.

Hekimin özellikle hastalarina tedavi amaciyla verdikleri ilaclar ve bu ilaclarin yan etkileri konusundaki, aydinlatma yükümlülükleri, aslinda en cok ihmal edebilecekleri yükümlülüklerinden biridir. Bu, aydinlatma yükümlülügü kavraminin ülkemizde hekimler arasinda yeni yeni oturmaya baslamasindan da kaynaklanmakta. Ne yazik ki bu kurum aslinda hukuk sistemimiz icinde, hukuka uygunluk yaratan bir kurum olarak, yer aliyor olmasina ragmen, özellikle yeni Ceza Kanunu’muz araciligiyla daha sIk gündeme gelir olmustur. Bu kavramin sinirlarinin cizilmesi ise, biz hukukculara düsmektedir.

Konuyla ilgili HABERDEN ANLASILDIGINA göre, aslinda hekim iki yükümlülügünü ihlal etmistir:

Bunlardan biri, tedaviye baslamadan önce hastanin anemnezini tam ve dogru sekilde –eksiksiz- almak yükümlülügüdür. Hekim, öncelikli olarak hastasinin öyküsünü tam ve dogru bir sekilde almali, yazili bir sekilde bu verileri kaydetmelidir. Bu hem hastanin bilgi alma hakki icin, hem de iki tarafin iddalarini ispat edebilmeleri icin mutlaka yapilmasi gereken bir islemdir.
Habere göre hekim, hastasinin hastaliklari ve mevcut durumu hakkindaki hikayesini, yani anamnezini eksik almistir. Yani hekim, hastasinin mide hassasiyeti oldugunu, tedavinin ilk basinda hastasina sorarak ögrenmeli ve mutlaka kaydetmeliydi.



Hastanin mevcut durumunu yani mide hassasiyetini ögrendikten sonra, tedavi seceneklerini, mesela, hastaya belki daha az zarar verebilecek, mide üzerinde daha az yan etkili ilac kulllanma olanagi olup olmadigini arastirmaliydi.

Bu arastirmalar neticesinde, bu tedaviye mutlaka baslamak zorunda kalan hekimin (yani hastasina tedavi amacli mideye daha az zarar veren baska bir ilaci uygulanmasinin mümkün olmamasi) hareketi ve bu hareket neticesinde meydana gelen yan etkiyle olusan sonuc(yani mide kanamasi) hastasini bu yan etki hakkinda aydinlatmasindan sonra (ceza hukuku acisinda da onamini da almasi) hukuka aykiri olmayacaktir.

Olayimizda hekimin, hastasini ilacin yan etkisi konusunda aydinlatma yükümlülügünü de meydana getirmedigi anlasilmaktadir. Hekim, hastasini tedavinin muhtemel yan etkileri konusunda, özellikle tedavinin en önemli riski olan, mide kanamasi olasiligi hakkinda mutlaka uyarmali, gerekiyorsa hastasina, düzenli kontrol vs. konularinda aydinlatmaliydi.

Sonuc olarak, hekimin ihmali hareketleri; tam anamnez almamasi ve hastasina tedavinin yan etkileri konusunda bilgi vermemesi seklinde gelisen edilgen hareketleriyle, zararli netice(mide kanamasi) arasinda nedensellik bagi, konu edilen bilirkisi raporlarina göre tespit edilirse, hekimin hukuki sorumlulugu (somut olayda) söz konusu olabilecektir.


Saygilarimla

Gülsün Aygörmez