Mesajı Okuyun
Old 26-12-2010, 13:15   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın advokat34,

Boşanma davası ve mal rejimine ilişkin uyuşmazlık bakımından yetkili mahkeme Türk mahkemeleri ise ve uygulanacak hukuk Türk hukuku ise başka ülkede dava açılmasına gerek yoktur. Çünkü edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesinden doğan katılma alacağı kişisel bir alacaktır. Katılma alacağına sahip eş, diğer eşin malları üzerinde mülkiyet hakkına sahip değildir, mal rejiminin sona ermesi nedeniyle açılacak davada da mülkiyet iddiasında bulunamaz. Bu nedenle diğer eşin bu malları satması bir önem ifade etmez, boşanma nedeniyle mal rejiminin sona ermesi halinde mal rejimi dava tarihinden itibaren geçmişe etkili sona erdiği için dava tarihinde eşlerin edinilmiş ve kişisel mallarına bakılacaktır.

Bu davalarda önemli olan, edinilmiş ve kişisel malların ispatıdır. Eğer malların edinilmesine katkıda bulunulmuşsa katkının ispatı önemlidir. Ayrıca bu davalarda tanıkla ispat olanaklıdır. Bu davada yapılması gereken, farklı ülkelerdeki taşınmazların diğer eş adına tapuda kayıtlı olduğuna ve hangi tarihte edinildiğine ilişkin kanıt elde etmektir.

Ayrıca TMK 229. maddeye göre bir eşin mal rejimi sürerken diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastı ile yaptığı devirler edinilmiş mallara değer olarak eklenecektir. Bu nedenle boşanma davasından önce bu nitelikte kazandırma ya da devir yapıldığını kanıtlamak gerekir.

TMK 199. maddeye göre koşulları varsa ailenin ekonomik varlığının korunması için eşin bazı malları üzerinde tasarruf yetkisinin kısıtlanması istenebilir. Ancak bu kararın yurtdışında uygulanması için yurtdışı makamlardan da tenfiz kararı almak gerekir.

Sonuç olarak eşler edinilmiş mallara katılma rejiminde kendi malları üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Diğer eşin mülkiyet iddiası da söz konusu olamaz, ancak edinilmiş malların değerinin yarısı üzerinde katılma alacağına sahip olur.

Saygılarımla