Mesajı Okuyun
Old 05-09-2020, 09:11   #18
av.erayozkara

 
Varsayılan iki ayrı karar

Merhabalar, konu üzerinden zaman geçmiş ama ben yaptığım araştırma sonucu konu ile ilgili Sayın Deligöz'ün sunduğu hukuk genel kurulu kararından farklı bir karara ulaştım kararı paylaşıyorum genel kurul kararında ticaret mahkemesi görevlidir diyor paylaşacağım 13.Hukuk Dairesi kararında asliye hukuk görevlidir diyor sizce hangisi yetkili değerli görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.

T.C. Yargıtay

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/4272
Karar: 2017/9716
Karar Tarihi: 19.10.2017



TAZMİNAT DAVASI - GAYRİMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİ - SATIN ALINAN YERİN YATIRIM AMAÇLI OLARAK SATIN ALINDIĞI VE İŞYERİNİN TİCARİ VE MESLEKİ AMAÇLARLA KULLANILACAĞI - İLİŞKİNİN 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALMADIĞI - GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığı yerin keşifte alınan bilirkişi raporunda ve tapu satış senedinde ofis niteliğinde olduğu ve davacı tarafça da yatırım amaçlı olarak satın alındığının bildirildiği bu haliyle işyerinin ticari ve mesleki amaçlarla kullanılacağı gözetildiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle görevsizlik kararının da Yargıtay aşamasından geçmeden kesinleştiği de gözetilerek davaya bakmaya asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

(4077 S. K. m. 1, 2, 3)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ... inş. ve Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ... ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, davalıların inşaa ettiği flora residence sitesinden 0510/B4 nolu bağımsız bölümü 20.3.2006 tarihinde satın aldığını, sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, kira kaybı zararının doğduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalı ... şirketi aleyhindeki davanın reddine, diğer davalı aleyhindeki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığı yerin keşifte alınan bilirkişi raporunda ve tapu satış senedinde ofis niteliğinde olduğu ve davacı tarafça da yatırım amaçlı olarak satın alındığının bildirildiği bu haliyle işyerinin ticari ve mesleki amaçlarla kullanılacağı gözetildiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle görevsizlik kararının da Yargıtay aşamasından geçmeden kesinleştiği de gözetilerek davaya bakmaya asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Taraflarca temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı