Mesajı Okuyun
Old 06-08-2019, 11:11   #26
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Merhaba sayın meslektaşlarım,

1.(Sağlık nedenleriyle) Kısıtlıya (X) ilçesi sulh hukuk mahkemesince vasi tayin ediliyor, karar kesinleşiyor.

2.Vasiye daha sonra "husumet" izni ve "avukat tutma" yetkisi veriliyor.

3.Vasi bir avukatla ücret sözleşmesi imzalıyor, sözleşme mahkemeye ibraz ediliyor ve sözleşmesel v.ücreti avukata ödeniyor.

4.Kısıtlı daha sonra başka bir ilçede bulunan bakım evine yerleştiriliyor.

5.Mahkeme de bu gerekçeyle "yetkisizlik" kararı veriyor.

6.Dosya, bakım evinin bulunduğu ilçedeki sulh hukuk mahkemesine gönderiliyor. Mahkeme vasinin yasal görev süresi dolmadığı halde (TMK.m.456),görevinin devamına karar veriyor.

7.Vasi, Açılması gereken yeni davalar için de yine aynı avukatla yeni bir ücret sözleşmesi imzalıyor, sözleşme, vekil-avukat tarafından ücretin kısıtlının banka hesabından ödenmesi talebiyle mahkemeye ibraz ediliyor.

8.Vekil avukatın talebi mahkemece "Vasi vekilinin (!!!) mahkememizden alınan herhangi bir avukatlık sözleşmesi yapmaya izin yetkisi olmadığından (Avukatlık Hizmet Sözleşmesi yapma hususu hakim iznine tabi olduğundan)" gerekçesiyle reddediliyor.

Verilen bilgiyle sınırlı olarak, mahkemenin kararını yasaya uygun buluyor musunuz ?

Gerekçeli görüşlerinizi paylaşmanız dileğiyle...

Saygılar.

Yargılamada devamlılık esastır. Yetkisizlik veya görevsizlik kararı üzerine yetkili mahkemeye başvurulması halinde yetkili veya görevli mahkemede görülmeye başlanan dava, yeni bir dava olmayıp yetkisiz veya görevsiz mahkemede açılmış olan davanın devamıdır.

Vasiye yetkisiz mahkeme tarafından husumet izni ile avukat tutma yetkisi verildiğine ve veklaet ücretine ilişkin sözleşmeye dayanarak ödeme yapılmasına karar verilmiştir.

Yetkisiz mahkemece verilen bu karar durmaktadır. Aksi yönde verilmiş bir yeni bir karar yada ara karar da olmadığına göre yetkisiz mahkemece yapılan işlemler ve karar halen geçerlidir.

Bu nedenlerle; mahkeme kararının yasaya uygun bulmuyorum.

Ayrıca bakınız: https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=59989


T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/ 16299
Karar: 2013 / 24902
Karar Tarihi: 02.07.2013

İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - HÜKÜM ALTINA ALINAN TEDBİR NAFAKASI ALACAĞI ESAS ALINARAK HÜKÜM KURULDUĞU - İTİRAZIN ESASA İLİŞKİN NEDENLERLE KALDIRILDIĞI - İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ - TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİNE KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ


ÖZET: Olayda dava tarihinin … olarak dikkate alındığı şekilde hesaplama yapılan ek bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre; Mahkemece, hüküm altına alınan tedbir nafakası alacağı esas alınarak hüküm kurulduğuna göre 2004 Sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kaldırıldığından alacaklının talebi de dikkate alınarak adı geçen yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken tazminat isteminin reddine karar verilmesi de isabetsizdir.
(2004 S. K. m. 68) (1086 S. K. m. 193)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talep edilmiş mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın kaldırılmasına, alacak nafaka miktarının 3.000TL faiz miktarının 77.16 TL olduğunun tespitine, takibin bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Yetkisizlik kararı üzerine HUMK'nun 193.madde uyarınca on gün içinde yetkili mahkemeye başvurulması halinde yetkili mahkemede görülmeye başlanan dava yeni bir dava olmayıp yetkisiz mahkemede açılmış olan davanın devamıdır. Bu nedenle yetkisiz mahkemece dava açılması ile kazanılmış haklar (mesela zamanaşımı süresinin kesilmesi, hak düşürücü sürenin korunması) saklı tutulmuş olur.

Somut olayda; tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilmiştir. Nafakanın hükmedildiği boşanma davası önce Ümraniye 3. Aile Mahkemesinde görülmeye başlanmış yetkisizlik kararı üzerine Kartal 2.Aile Mahkemesi tarafından görülüp karara bağlanmıştır. HUMK.'nun 193. maddesine göre nafakanın hükmedildiği kararda belirtilen dava tarihi yetkisiz mahkemede dava açıldığı tarih olan 21.01.2010 dur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise dava tarihi 09.05.2011 olarak dikkate alınmıştır.

O halde; dava tarihinin 21.01.2010 olarak dikkate alındığı şekilde hesaplama yapılan ek bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.


Kabule göre; Mahkemece, hüküm altına alınan tedbir nafakası alacağı esas alınarak hüküm kurulduğuna göre İİK. nun 68/son maddesi uyarınca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kaldırıldığından alacaklının talebi de dikkate alınarak adı geçen yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tazminat isteminin reddine karar verilmesi de isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)